
Esas No: 2010/12-385
Karar No: 2010/381
Karar Tarihi: 14.07.2010
Bozmaya Uyma veya Direnme - Karar Düzeltme - Yargıtay İlamı - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/12-385 Esas 2010/381 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2010/12-385 E., 2010/381 K.
Hukuk Genel Kurulu 2010/12-385 E., 2010/381 K.
- BOZMAYA UYMA VEYA DİRENME
- KARAR DÜZELTME
- YARGITAY İLAMI
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 440 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 442 ]
- 3095 S. KANUNİ FAİZ VE TEMERRÜT FAİZİNE İLİŞKİN KANUN [ Madde 1 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Ankara 13.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 19.08.2009 gün ve 2009/1101 E. 2009/1269 K.sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 25.11.2009 gün, 2009/12-504 Esas, 2009/548 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi karşı taraf/alacaklı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş; Hukuk Genel Kurulu"nun 03.03.2010 gün ve 2010/12-124 Esas-2010/110 Karar sayılı ilamıyla bu istem kabul edilmekle ilk karardan dönülmüş ve bozma kararı kaldırılarak direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. Borçlu T.C. Milli Savunma Bakanlığı vekili bu karara karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Hukuk Genel Kurulu"nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstek, icra Müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.
Mahkemece; işin ticari olduğu saptanarak ticari reeskont (temerrüt) faizi uygulanmak sureti ile hesap yapan bilirkişi raporu esas alınarak şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Şikayetçi/borçlu vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece "..Alacağa 23.06.2006 tarihi itibarı ile faize hükmedildiğinden ve bu tarih itibarı ile 3095 Sayılı Kanunun 5335 Sayılı Kanun ile değişik 1.maddesi yürürlükte bulunduğundan bu madde hükümlerinin tatbiki ile faiz oranlarının hesaplanması gerekir iken, bilirkişice işin ticari olduğu saptanarak ticari reeskont (temerrüt) faizi uygulanmak sureti ile sonuca gidilmesinin yerinde olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuş; Karşı taraf/alacaklı vekilinin karar düzeltme istemi de oyçokluğuyla reddedilmiş; mahkemenin önceki kararda direnmesi üzerine hükmü şikayetçi/borçlu vekili hükmü temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nca, özel daire kararında yer alan gerekçelerle, direnme kararı oyçokluğu ile bozulmuş; karşı taraf/alacaklı vekili karar düzeltme isteminde bulunarak, direnme kararının onanmasını istemiştir.
Karar düzeltme istemi Hukuk Genel Kurulunca incelenerek sonuçta bozma kararının kaldırılmasına ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Borçlu Bakanlık vekili bu kez Hukuk Genel Kurulu"nun bu kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Borçlu vekili tarafından ileri sürülen karar düzeltme isteminin sonuca bağlanabilmesi; bu istemin, aynı ilâm hakkında birden fazla karar düzeltme istemi niteliğinde ve buna göre de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 442/1. maddesi hükmünde yer alan yasaklama kapsamında olup olmadığının tespitine bağlıdır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, usul hukukumuzda karar düzeltme, olağan kanun yollarından olup; kanunda gösterilen sınırlı haller için düzenlenmiş; koşulları açıklanmıştır.
Karar düzeltmeye ilişkin hükümler, 07/10/2004 tarih ve 25606 S.R.G. de yayımlanan 26/09/2004 kabul tarihli ve 5236 S.K.nun 20.maddesi ile yürürlükten kaldırılmışsa da, bunlar istinaf mahkemeleri faaliyete geçene kadar yürürlüktedir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)"nun 440.maddesinde hangi kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebileceği; hangilerine karşı gidilemeyeceği, gösterilmiştir.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 442. maddesinde de;
"Aynı ilam aleyhine bir defadan ziyade tashihi karar talebi mesmu olmadığı gibi tashihi karar arzuhalinin reddine veya kabuliyle kararı sabıkın tadiline dair sudur eden hükümlere karşı dahi tashihi karar caiz değildir.
Şu kadar ki iki taraftan biri tashihi karar ettiği halde arzuhal suretinin tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde diğer taraf gerek mahsusen ita edeceği arzuhalde ve gerek asıl arzuhale cevaben vereceği layihada itirazatını beyan ile tashihi karar talep edilir.
Tashihi karar talebi esbabı mezkureye mutabık görülmezse arzuhalin reddine ve mustedii tashihten yüz liraya kadar cezayı nakdi alınmasına ve muvafık ise kabulüne karar verilir. Tashihi karar arzuhalinin kabulü, tashihi talep edilen karar hilafında karar verilmesini mucip addolunamaz. Tashihi karar icrayı tehir etmez." hükmü yer almaktadır.
Buna hükme göre ; aynı ilâm aleyhine bir defadan fazla karar düzeltme isteği mesmu olmadığı gibi karar düzeltme dilekçesinin reddine veya kabulü ile eski kararının değiştirilmesine dair verilen hükümlere karşı karar düzeltme isteği de caiz değildir.
Önemle vurgulamakta yarar vardır ki, HUMK."nun 442.maddesi, bir davada birden fazla karar düzeltme isteminin değil, aynı ilâm (Yargıtay ilamı) hakkında birden fazla karar düzeltilmesi isteminin kabulünü yasaklamıştır.
Eş söyleyişle, bir davada verilen hüküm birden fazla defa bozulursa, bozmaya uyularak verilen her yeni hükme karşı temyiz yoluna ve Yargıtay"ın temyiz incelemesi sonucunda verdiği karara karşı da karar düzeltme yoluna başvurulabilir. HUMK" nun 442/1.maddesi ile yasaklanan husus ise, bir hükmün temyizen incelenmesi üzerine verilen aynı (Yargıtay) kararına karşı bir defadan fazla karar düzeltme yoluna başvurulmasıdır. Maddede, açıklanan bu hususun düzenlenmesi yanında, karar düzeltme dilekçesinin reddine veya kabulü ile önceki kararın değiştirilmesine dair verilen hükümlere karşı dahi karar düzeltme isteminin dinlenemeyeceği açıkça düzenlenmiştir.
Bu şekliyle maddedeki düzenleme üç hale ilişkin olup, şöyle sıralanabilir:
Bunlardan ilki "aynı ilâm aleyhine bir defadan fazla..." sözlerinde ifade olunduğu üzere ilamın, karar düzeltme isteminin esastan incelenerek yerinde görülmemesi nedeni ile reddine ilişkin olması; ikincisi, karar düzeltme dilekçesinin reddine örneğin istemin esası incelenmeden dilekçenin süre yönünden reddine ilişkin bulunması; üçüncüsü ise karar düzeltme isteminin kabulü ile önceki kararın değiştirilmesi yönünde olmasıdır.
Bu üç hali ortaya koyan ilamlara karşı yeniden karar düzeltme isteminde bulunulamaz.
Ancak maddi hataların her zaman düzeltilebileceğine ilişkin hukukun genel prensibinin saklı olduğu da unutulmamalıdır. Örn. süresinde yapıldığı halde istemin süresinde olmadığından reddedilmesi halinde açık bir maddi hatanın varlığı nedeniyle süre yönünden red kararından dönülerek işin esasının incelenmesi olanaklıdır.
HUMK nun 442.maddesinde mutlak olarak ilamdan söz edilmiş olup, muhtevasına herhangi bir atıf yapılmamıştır. Onun için, Yargıtay kararı ister uyuşmazlığın esasına, isterse yetki, görev gibi konulara ilişkin olsun, her halde Yargıtay ilamı hakkında sadece bir defa karar düzeltme talebinde bulunulabilir (YHGK 19.11.1976 gün, 1/1919-2945).
Bu durum, çeşitli ihtimallere göre incelenmelidir:
Yargıtay Dairesi veya Hukuk Genel Kurulu, temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu karara (ilama) karşı yapılan karar düzeltme talebini esastan reddetmiş ise, artık taraflar bu ret kararına karşı yeniden karar düzeltme yoluna gidemezler.
Daha önce karar düzeltme yoluna başvurmamış olan taraf da, temyiz incelemesi sonucunda verilmiş karara karşı yapılan karar düzeltme incelemesinde verilen karara karşı karar düzeltme yoluna gidemez.
Bundan başka taraflar, Yargıtay"ın karar düzeltme talebinin reddine ilişkin (ikinci) kararına karşı da karar düzeltme yoluna gidemezler.
Yargıtay Dairesi veya Hukuk Genel Kurulu temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu karara karşı yapılan karar düzeltme talebini mesmu olmadığından dolayı (usulden) reddetmiş ise, bu halde de taraflar, kural olarak Yargıtay"ın karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararına karşı karar düzeltme yoluna gidemezler. Ancak, Yargıtay"ın karar düzeltme talebini usulden reddetmesi maddi hata nedeniyle olmuş ise, karar düzeltme talebinde bulunan tarafın başvurusu üzerine Yargıtay bu maddi hatayı düzelterek karar düzeltme talebinin esası hakkında inceleme yapar.
Yargıtay Dairesi veya Hukuk Genel Kurulu esas hakkında yaptığı temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu bir karara karşı yapılan karar düzeltme talebini yerinde gördüğü için kabul etmiş ve kararını düzeltmiş ise; taraflar, Yargıtay"ın karar düzeltme talebi kabul ederek verdiği bu yeni karara karşı karar düzeltme yoluna gidemezler.
Yargıtay Dairesi veya Hukuk Genel Kurulu temyiz talebini mesmu olmadığından dolayı (usulden) reddetmiş, bu ret kararına karşı başvurulan karar düzeltme talebini de reddetmiş ise; taraflar, kural olarak Yargıtay"ın karar düzeltme talebinin reddine ilişkin bu kararına karşı tekrar karar düzeltme yoluna gidemezler.
Yargıtay dairesi veya Hukuk Genel Kurulu temyiz talebini mesmu olmadığından dolayı (usulden) reddetmiş, bu ret kararına karşı başvurulan karar düzeltme talebini kabul etmiş ise; bunun üzerine Yargıtay dairesi temyiz ve karar düzeltme talebinde bulunanın talebini ilk defa esastan inceler. Ancak esas hakkındaki bu inceleme ilk defa yapıldığından, karar düzeltme talebi üzerine yapılmasına rağmen temyiz incelemesi niteliğindedir. Bu nedenle taraflar, Yargıtay"ın bu inceleme sonucunda verdiği karara karşı karar düzeltme yoluna gidebilirler.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere karar düzeltme mahiyet bakımından üst yargı organlarının hatalarından dönmelerini sağlayan bir rücu yoludur; burada bir üst merci tarafından verilen hükmün tekrar aynı merci tarafından bozulup düzeltilmesi söz konusudur. Yâni ilk karardan dönülmekte; varlığı kabul edilen hata düzeltilmektedir.
442.maddenin 1.fıkrasına göre, aynı ilâm aleyhine bir defadan fazla karar düzeltme istenemeyeceği gibi, karar düzeltme dilekçesinin reddine veya kabulü ile eski kararın tadiline dair Yargıtay kararlarına karşı da bu yola gidilemez (md. 442 f. I).
Açıklanan nedenlerle; somut olayda dairenin esasa ilişkin kararına direnilmiş; Hukuk Genel Kurulunca da bu bozma ilamı benimsenerek mahkeme kararı bozulmuştur. Bu karara karşı karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Hukuk Genel Kurulu bu kez daire kararını değil, mahkeme kararını yerinde bulmuş ve karar düzeltme isteminin kabulü ile kararı onamıştır.
Borçlu vekili karar düzeltme yoluyla düzeltilmiş aynı karara karşı ikinci kez karar düzeltme başvurusunda bulunmuş olmakla; HUMK.nun 442/1"nci maddesine göre aynı ilam aleyhine bir defadan fazla karar düzeltme istemi dinlenemeyeceğinden borçlu Bakanlık vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle borçlu vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, HUMK.nun 442/3.madde hükmü uyarınca takdiren 172.00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen borçludan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 14.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.