Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/10596 Esas 2014/5871 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/10/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/04/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M) (M)
















-/-
-2-


KARŞI OY YAZISI

Dava, dövülme iddiası ile açılan manevi tazminat isteğini içeren bir davadır.
... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/267 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda verilen karar gereğince davacının davalı tarafından BTM ile giderilebilecek şekilde dövüldüğü sabittir.
Davacı, davalı tarafından kendisi aleyhine Bursa 5. Aile Mahkemesi"nin 2010/92 Esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasına verdiği dilekçesi ile dövüldüğünün yanında tehdit edilip hakarete uğradığını bildirerek manevi tazminat istemiştir. Boşanma dosyasında yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında boşanmaya karar verilmekle birlikte davacının manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ve bu karar 22/10/2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Kesinleşen boşanma davasının manevi tazminata dair kararı ile bu dava arasında tarafların aynı kişiler olması, dava sebeplerinin "dövülme hadisesi" olması ve her iki dava konusunun da "dövülmeden kaynaklanan" manevi tazminat isteği olması karşısında, Bursa 5. Aile Mahkemesi"nin 22/10/2012 tarihinde kesinleşen kararı bu dava için HUMK"nun 237 HMK"nın 303/1 gereğince kesin hüküm ve kesin delil teşkil eder. Kesin hüküm bu dava için dava şartıdır. Dava şartı yokluğundan bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından sayın çoğunluğun görüş ve kararlarına katılmıyoruz.07/04/2014