Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/969 Esas 2016/2255 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/969
Karar No: 2016/2255
Karar Tarihi: 08.03.2016

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/969 Esas 2016/2255 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz duruşmasında, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı da nazara alınmıştır. İlk suçtan kurulan hüküm ONANMIŞ, ancak ikinci suçtan kurulan hüküm BOZULMUŞtur. Çünkü suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nın ilgili maddelerine yapılan lehe kanun değerlendirmesi yanlış yapılmıştır. TCK'nın 102/2. maddesi uyarınca belirlenen ceza, eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle TCK'nın 35. maddesi uyarınca indirim yapıldıktan sonra hesaplanmalıdır. Ayrıca, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri: TCK'nın 53., 102/2., 102/5. ve 35. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326. maddeleri.

14. Ceza Dairesi 2016/969 E. , 2016/2255 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ
DÜŞÜNCE : Onama, bozma

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın üzerine atılı suça yönelik lehe kanun değerlendirmesi yapılırken, suç tarihinde yürürlükteki 5237 sayılı TCK"nın 102/2. maddesi uyarınca temel ceza belirlenip eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle aynı Kanunun 35. maddesi uyarınca indirim yapıldıktan sonra, aynı Kanunun 102/5. maddesinin uygulanması neticesinde bulunacak sonuç ceza ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK.nın 102/2 ve 35. maddelerinin uygulanması neticesinde bulunacak sonuç cezanın karşılaştırılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 102/2, 102/5. maddelerinin uygulanması ile belirlenen oniki yıl hapis cezasından aynı Kanunun 35/2. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması sonucunda sekiz yıl yerine dokuz yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri gereğince BOZULMASINA, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.