Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10808
Karar No: 2015/6926
Karar Tarihi: 27.10.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10808 Esas 2015/6926 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/10808 E.  ,  2015/6926 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 08/07/2014
    NUMARASI : 2013/78-2014/452


    1- Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 E., 1985/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK"nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır.
    Dava dosyası, davalı 1291 sayılı Yalınyazı Tarım Kredi Kooperatifi vekilinin istemi üzerine temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. Ne var ki davalıdan temyiz harcı alınmamıştır. 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu"nun 19/B-a maddesi uyarınca bu kooperatifler davacı oldukları davalarda harçtan muaftır. Somut uyuşmazlıkta ise 1291 sayılı Yalınyazı Tarım Kredi Kooperatifi davalı konumundadır. Dolayısıyla harçtan muafiyeti söz konusu değildir.
    Hükmü temyiz eden davalı Tarım Kredi Kooperatifi vekili tarafından verilen temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş ise de, temyiz harcının yatırıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığından, temyiz harcı yatırılmışsa buna ilişkin belgenin dosya içerisine konulması, yatırılmamışsa, yatırılması için HUMK`nın 434/3. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılması, sonucuna göre gerektiğinde aynı madde hükmü uyarınca mahkemece bir karar verilmesi,
    2- Harcın yatırılması durumunda;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 17. maddesi “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmeliğin 26. maddesi "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap, meslek veya sanatını konutunda icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bunlardan hiç birinin bulunmaması durumunda tebliğ, aynı konutta sürekli olarak oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır." hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinde muhatabın bulunmama nedeninin araştırılması ve tebliğ belgesinde gösterilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme getirilmemiş ise de, önce muhatabın aranması, muhatabın tevziat saatinde o yerde bulunmadığının ancak, aynı gün tevziat saatinden sonra döneceğinin tespiti halinde daimi memur veya müstahdemlerden birine, işyeri ev ise memur ya da müstahdemlerden birine, bunlar da yok ise aynı konutta oturan kişilere ya da hizmetçilerden birine yapılır. Tebligat Kanunu"nun 20. maddesinde ise, tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için "13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılışsa bu tarihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır." hükmüne; Yönetmeliğin 29. maddesinde, "21, 22, 23, 25, 26 ve 27. maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları veya tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır." hükmüne yer verilmiştir.
    Dosya kapsamından, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, davacılar vekili Av. M.. Ö.."ün işyeri adresine tebliğe çıkarıldığı, adreste "Birlikte çalışanının" imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebliğ belgesinde, muhatabın tevziat saatinde işyerinde bulunmadığına ve aynı gün döneceğine ilişkin bir tespite yer verilmemiştir. Tebligat Kanunu"nun tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için düzenleme içeren 20. ve Yönetmeliğin 29. maddesinde aranan, anılan belirlemeye ilişkin bir açıklamaya da yer verilmediği gibi, tebligat yapılan şahsın Tebligat Kanunu"nun 17. maddesi ile Yönetmeliğin 26. maddesindeki şahıslardan biri olup olmadığı hususunda açıklamaya da tebliğ belgesinde yer verilmediği anlaşılmaktadır.
    Davacılar vekiline yapılan tebligat yukarıda açıklanan ilkelere göre, Tebligat Kanunu"nun 17. ve 20. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği"nin 26. ve 29. maddelerine uygun olarak yapılmamıştır.
    Bu durumda davacılar vekiline, davalının temyiz dilekçesinin tebliği, Tebligat Kanunu"nun 17. ve 20. maddeleri ile ilgili Yönetmeliğin 26. ve 29. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından, temyiz dilekçesinin, Tebligat Kanunu ve Yönetmelik hükümlerine göre davacılar vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi, temyize cevap dilekçesi sunulması halinde bu dilekçesinin eklenmesi,
    İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi