Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17577 Esas 2017/7727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17577
Karar No: 2017/7727
Karar Tarihi: 18.10.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17577 Esas 2017/7727 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/17577 E.  ,  2017/7727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, tarafların müştereken malik oldukları 520 ada 127 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, taşınmazın tamamının davacıya aitken dava dışı yüklenici ile yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taşınmaz üzerinde 14 daireden oluşan bir bina inşa ettirdiğini, sözleşmeye göre dairelerden 7 tanesinin yükleniciye verilmiş olup arsa sahibi davacıya düşen 7 dairenin ise davacı tarafından davalılara satıldığını, binada satılmayan daire kalmadığını; ancak, davacının kötüniyetli olarak kendi uhdesinde bıraktığı arsa payına dayanarak bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmaz üzerine inşa edilen binada davacının payının karşılığı olarak daire bulunmadığı ve ortaklığın giderilmesini istemesinin TMK"nın 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.03.2015 tarihli 2015/3375 Esas, 2668 Karar sayılı ilamıyla özetle, dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde davacı ile davalı gerçek kişilerin pay sahibi olduklarının görüldüğü, taşınmaz üzerindeki mevcut yapının kaçak olması nedeniyle kat irtifakı ya da kat mülkiyeti tesisinin mümkün olmadığının bilirkişi raporları ile sabit olduğu, her ne kadar tarafların ayrı ayrı daireleri kullanmaları durumunun davalılar tarafından fiili taksim olarak nitelendirilmiş ise de ortaklığın giderilmesi davalarında taşınmazda fiili taksim bulunmasının münhasıran davanın reddi sebebi olamayacağı anlaşıldığından mahkemece işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda, hüküm tarihinden ve kararın temyiz edilmesinden sonra taraflar arasında 12.08.2016 tarihli bir sulh sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 12.08.2016 tarihli sulh sözleşmesi uyarınca değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.