16. Hukuk Dairesi 2017/1502 E. , 2017/1749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 123 parsel sayılı taşınmaz davalılar ... ve paydaşları adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili tapu kaydına dayalı olarak taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 13.02.1991 tarihli karar ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar kesinleştiğinde kütükler Tapu Müdürlüğüne devredilmişse tutanak asıllarının buraya, aksi takdirde Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm temyiz edilmeksizin 30.11.1992 tarihinde kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesine rağmen dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı gerekçesiyle 12.05.2012 tarihli ek karar ile davanın HUMK"nın 193/3. maddesi uyarınca 11.12.1992 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nce; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28. maddesinin 2. fıkrasında kadastro davalarının hangi hallerde açılmamış sayılmasına karar verileceğinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda öngörülen durumun kanunda yazılı hususlardan hiçbirine uymadığı gibi 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"na göre daha özel nitelikte bir kanun olup Kadastro Kanunu"ndaki maddelerin öncelikle uygulanması gerektiği, bu nedenle dosyanın üst yazı ile re"sen Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet bulunmadığı gerekçesiyle ek karar bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece 30.04.2013 tarihli ek karar ile önceki günlü ek kararda direnilmesine karar verilmiştir. Direnme kararının temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 2013/7-2348 Esas, 2014/135 Karar sayılı ilamıyla 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"nın 429. maddesine göre Yargıtay ilgili Dairesi temyiz edilen kararı bozarsa, davayı, kararı vermiş olan mahkemeye veya uygun göreceği diğer bir mahkemeye göndereceği, mahkemece kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar vereceği, eski kararında direnirse bu kararın gerekçesi genişletilmiş olsa bile direnme kararının temyizi halinde temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel kurulunca yapılacağının düzenlendiği, bu nedenle yerel mahkemenin dosyayı esasa kaydedip tarafları duruşmaya davet ettikten sonra ve tarafların duruşmaya karşı beyanları alındıktan sonra direnilip direnilmeyeceğine karar verilmesi gerektiği belirtilerek 30.04.2013 tarihli ek kararın usulden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece Hukuk Genel Kurulunca belirtilen usuli işlemler tamamlandıktan sonra; 16.07.2014 tarihli karar ile 12.02.2013 tarihli ek kararda direnilmesine karar verilmiş, bu karar da Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın gönderildiği Hukuk Genel Kurulunca; 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunu"nun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373. maddesinin 5.fıkrası ve aynı Yasa"nın Geçici 4. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, yerel mahkemece verilen direnme kararına yönelik olarak yeniden öncelikle inceleme yapılması için dava dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine dosya incelendi;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28. maddesinde bu yönde açık bir hüküm olmaması nedeniyle HUMK"nın ilgili hükümlerinin uygulanmasının doğru bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.