Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/6237 Esas 2017/988 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılama ve dosya içeriğine göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-İhbar üzerine yakalanan sanığın üst araması sonucu çantasından çıkan, "gece nöbet listesi" başlıklı, Sur İlçesinde nöbet tutan terör örgütü mensuplarının kod isimleri ile nöbet saatlerinin yazılı olduğu döküman, "subaylar" başlıklı örgüt mensuplarının kastedildiği döküman, terör örgütünün ideolojik eğitimlerinden bahsedilen döküman, tutuklanan gençlerin devlete sözde ajanlık yaptıklarından bahsedilen döküman, terör örgütünün hiyerarşisi içerisinde ismi yazılı iki kişinin kadro olması gerektiğinin ve kadro olacak bu kişilere örgütün ideolojisi doğrultusunda verilecek eğitimden bahsedilen döküman ve sanığın ailesine yazdığı mektupta kendisinden "... Botan" kod adı olarak bahsettiği dökümanlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanığın örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte eyleminin olmadığı, ancak; silahlı terör örgütü üyesi olduğu anlaşılan sanık hakkında, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zamanda meydana gelen olayların meydana getirdiği tehlikenin ağırlığı da nazara alınarak cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi bağlamında teşdit sebebi kabul edilerek 5237 sayılı TCK"nın 61/1-f ve 22/4. maddeleri hükmü de gözetilerek hak ve nasafet kuralları uyarınca alt sınırdan yeterli oranda uzaklaşılarak TCK"nın 314/2. maddesinden ceza tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Uygulamaya göre de;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.