Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1944
Karar No: 2020/589
Karar Tarihi: 04.06.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1944 Esas 2020/589 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1944
KARAR NO : 2020/589
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2018
DOSYA NUMARASI : 2017/354 Esas - 2018/854 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile;Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki çerçevesinde müvekkili şirket tarafından davalıya bir takım ürünlerin satıldığını ve faturasının kesildiğini, bu kapsamda davalının 10.725,40.-TL borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, takibe itirazla durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yetki itirazında bulunduklarını, Çorlu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ticari defter ve kayıtlarda davacının alacağının görülmediğini, icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/09/2018 tarih ve 2017/354 Esas-2018/854 Karar sayılı kararında;"Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıya bir takım ürünlerin satıldığını ve faturasının kesildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine giriştiklerini, takibe itirazla durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde Yetki itirazında bulunduklarını, Çorlu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ticari defter ve kayıtlarda davacının alacağının görülmediğini, icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine, talep ettiği görülmektedir. Davacı taraf mahkememize İİK 67 ve devamı maddeleri kapsamında itizarın iptali davası açılmış olduğu görülmektedir. Tüm dosya kapsamı itibariyle dava konusu alacak faturaya dayalı ve ödenecek borçlardan olması sebebiyle yetki itirazı yerinde olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davacının davalıdan fatura karşılığı alacaklı olduğu ve hususun ticari defterlerde yer aldığı, davacının teslim hususunu yerine getirdiği anlaşıldığından davacının davalıdan icra takibi itibariyle alacaklı olması sebebiyle davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, Dava konusu alacak likit ve bilinebilir olduğu, kötü niyetli itirazla takibin durmasına sebebiyet verildiği anlaşıldığından %20' sini davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..."gerekçesi ile, ''Davacının davasının KABULÜ ile; Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının iptali ile TAKİBİN DEVAMINA, Dava konusu alacak likit ve bilinebilir olduğu, kötü niyetli itirazla takibin durmasına sebebiyet verildiği anlaşıldığından %20' sini oluşturan 2.145,08.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,'' karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Davalı müvekkilinin tescilli adresinin Çorlu/Tekirdağ olduğunu, yetkili mahkemelerinde Çorlu mahkemeleri olduğunu, işbu davada Bakırköy Mahkemeleri' nin yetkisiz olduğunu, davanın yetki yönünden reddi reddedilmesi gerektiğini, Ekte sunmuş olduğu Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2017/543 E.- 2018/101 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; '' davacı /alacaklı taraf alacağın konusunu teşkil eden temel hukuki ilişkiyi ispatlayamadığına göre bu hukuki ilişkinin varlığına dayanarak kendi ikametgahında icra takibi yapmasına da yasal olanak bulunmadığı, Yetkili icra dairesi genel kural gereği borçlunun ikametgah adresi olan Çorlu İcra dairesi oluğu, Borçlunun yetki konusundaki itirazı bu haliyle yerinde olduğu,takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması itirazın iptali davaları için dava şartı olduğundan Sonuç olarak itirazın iptali davasının dava şartları bulunmadığından işin esasına girilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir,'' şeklinde karar verildiğini, izah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, Faturaların usulüne göre tebliğ edilmediğini ve mutabakatın sağlanmadığını, faturayı tebliğ alan kişinin şirketin yetkilendirip, atadığı bir şirket temsilcisinin olması gerektiğini, herhangi bir şirket çalışanının şirketin aktif ve pasiflerini değiştirecek türde alınan mal ve hizmetlerle alakalı evrak imzalaması söz konusu olamayacağını, somut olayda Tebligat Kanununun kıyasen uygulanması gerektiğini, Bilirkişinin, faturaların tebliğ edildiğini beyan ettiğini ancak faturayı tebliğ alanın şirketin temsilcisi veya çalışanı olmadığını, şirket bünyesinde böyle birinin çalışmadığını, bu nedenle söz konusu sevk irsaliyesinin davalı şirketi bağlayıcı bir geçerliliği olmadığını, (Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi - 2016/496 E. 2018/577 Karar) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK' nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki açık hesap ticari ilişki nedeniyle bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, Davacının davasının kabulü ile; Bakırköy .... İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının iptali ile takibin devamına, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin Mahkemenin yetkisine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde; Mahkemece 03/07/2017 tarihli duruşmanın ara kararı ile;'' davalı tarafın yetki itirazı itibariyle alacak borç ilişkisine dayanak takibin ödeme yerinin davacının ikametgah yeri olduğu ve yetkinin de mahkememiz alanı içerisinde olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazının reddine,'' yönelik karar verildiği, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi' nin 2015/12892 Esas,2016/6409 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere fatura ilişkisinden kaynaklı borcun para borcu olup 6098 sayılı TBK' nın 89. madde hükmü uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, TBK 89/1. maddesi hükmü uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Bakırköy Ticaret Mahkemeleri de yetkili olduğundan,mahkemenin yetki itirazının reddine yönelik verdiği karar yerinde olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin Faturaların usulune göre tebliğ edilmediği, mutabakatın sağlanmadığı ve borcun olmadığına yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde; Her ne kadar davalı vekili faturanın tebliğ edilmediği ve içeriği malın müvekkiline teslim edilmediğini savunmuş ise de, davalının usulüne uygun olarak tutmuş olduğu bilirkişi ek raporu ile saptanan ticari defterlerinde anılan faturaların kayıtlı olduğu, davalı kendi ticari defterlerine görede davacıya 11.716,11 TL. borçlu olduğu anlaşılmaktadır.Yargıtay 19 Hukuk Dairesi' nin 2004/7898 Esas - 2005/2012 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, 6100 Sayılı HMK.' nın 222 maddesi uyarınca kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı,sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılır. Davalı faturaya süresinde itiraz ettiğini, faturayı iade ettiğini iddia ve ispat edememiştir. Davalı fatura bedelinin ödendiğini de ileri sürmemiştir.Bu durumda artık davalı vekilinin malın teslim edilmediği, mutabakat sağlanmadığı ve borcu olmadığı yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında ayrı ayrı ve detaylı şekilde tartışılıp değerlendirildiği, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve değerlendirilmesine göre yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK' nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 732,65 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 184,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 548,65 TL' nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/06/2020 tarihinde HMK' nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi