8. Hukuk Dairesi 2018/6413 E. , 2020/7755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın ecrimisil yönünden reddine, elatmanın önlenmesi yönünden kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, vekil edeninin dava konusu 656 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden olduğunu, dava konusu yerin hissedarlar arasında fiilen paylaşıldığını, davalının hiçbir haklı gerekçe olmadan vekil edenine ait yere el attığını belirterek, dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine ve 5 yıllık ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın ağabeyi olan ... tarafından eski malik ..."den 1967 yılında satın alındığını, ..."nin 1968 yılında vefat ettiğini, o tarihten beri tarlayı kendisinin kullandığını, tapu maliklerinin kendisinden habersiz taşınmazı davacılara sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, men"i müdahale talebi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 656 parsel sayılı taşınmazın 22.000,00 m2 yüzölçümünde olduğu, davacı ...’nun taşınmazda 127/275 hisse sahibi olduğu, davalının dava konusu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı, Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda, A harfli 1815,44 m2 lik yerin buğday ekili ve dava konusu olan yer olduğu, B harfli yerin ise parselin diğer kısmı olup 20184,56 m2 olduğu anlaşılmaktadır.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 297/2. maddesinde “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme karşısında uyuşmazlığın çözümlenmesine karar veren mahkemenin, kuracağı hükmün açık, net ve infaza elverişli olması gereklidir.
Somut olayda, Mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece, davacı tarafça el atıldığı iddia edilen yerlerin tespiti için yerinde keşif yapılmış ve krokili fen raporu tanzim edilmiş ve hükme esas alınan rapora atıf yapılmaksızın ve kararın eki yapıldığı belirtilmeksizin davalının haksız olarak yapmış olduğu müdahalenin men"ine karar verilmiş ise de, karar içeriğinden müdahalenin men"ine karar verilen kısmın neresi olduğu, bahse konu tecavüzün nerede başlayıp nerede bittiği anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, hükümde müdahalenin meni"ne karar verilen yere ilişkin olarak açıklık sağlanması, hükmün bu şekilde denetime ve infaza açık hale getirilmesi gerekirken bu hususların göz ardı edilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyiz edilen hükmün HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1. Fıkrasında yer alan ‘Davacının Meni Müdahele yönünden davasının KABULÜNE…’ ibaresinden sonra gelmek üzere, “Fen bilirkişileri Zeki Metin Yalçın ve Mehmet Niyaz tarafından tanzim olunan 12.06.2015 havale tarihli rapor ve krokide gösterilen A harfi ile gösterilen 1815,44 m2 lik yere davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, ..." cümlesinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.