15. Hukuk Dairesi 2019/1997 E. , 2020/281 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 28.03.2018 gün ve 2016/281 E.-2018/213 K. sayılı hükmü onayan Dairemizin 14.02.2019 gün ve 2018/5600 E.-2019/614 K. sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce verilen 14.02.2019 tarihli 2018/5600 E. 2019/614 K. sayılı onama ilâmına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekmiştir.
2-Davada davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile 04.08.2009 tarihli tadilat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye göre 73.500,00 TL ödemeyi kararlaştırdıklarını, muhtelif tarihlerde toplam 61.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiye iş bedeli olan 12.500,00 TL"nin iş bitiminde ödeneceğinin kararlaştırılmasına karşın işlerin, eksik ve ayıplı olduğundan ödemeden imtina ettiğini, bu nedenle davalının bakiye iş bedelinin ödenmesi istemiyle hakkında icra takibi başlattığını, takibe itiraz edemediğinden kesinleşmesi üzerine, eldeki bu davayı açtığını ileri sürerek, davalıya 64.316,00 TL borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece 18.07.2014 tarihinde verilen karar ile dava kısmen kabul edilmiş, bu kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 24.02.2016 tarihli bozma ilâmında, bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle sözleşme kapsamındaki imalâtta ayıplı ve eksik işler gözetilerek fiziki oranın bulunmasına, bu fiziki oranın sözleşme bedeli olan 73.500,00 TL"ye uygulanarak sözleşmeden kaynaklanan iş bedelinin bulunmasına, özellikle ilave işler için de yine imalâtın yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayicinin saptanmasına ve toplam bu miktara KDV ilave edilmeden, davacı tarafından yapılan 61.000,00 TL ödemenin mahsup edilmesine ve bu suretle davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin bulunması ile davacı iş sahibinin takip nedeniyle borçlu olmadığı tutarın bulunarak bu miktar üzerinden davanın kabul edilmesine işaret edilmiştir.Yargıtay bozma ilamına uyulmakla ilâm gereği yerine getirilmelidir. Buna rağmen bozma sonucu dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu ek raporunda ilave işlere ilişkin yapılan hesaplamanın bilirkişi kurulunun kök raporuna göre yapıldığı belirtilerek, ilave iş bedeli olarak tespit edilen 32.700,00 TL"den eksik ve ayıplı iş tutarı olan 7.200,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 25.500,00 TL"nin sözleşme dışı ilave iş bedeli olduğu belirtilmiş, bozma öncesi alınan bilirkişi kurulu asıl raporunda ise sözleşme dışı ilave iş bedeli hesaplanırken eksik imalât bedeli 5.700,00 TL, ayıplı imalât bedeli 750,00 TL olarak tespit edilmiş ancak bu eksik ve ayıplı imalât bedelleri toplanırken hesaplama hatası yapılarak 6.450,00 TL yerine 7.200,00 TL bulunmuş ve bu hatalı hesaplanan 7.200,00 TL sözleşme dışı ilave iş bedelinden mahsup edilmiştir. Nihayetinde davalı yüklenici vekilinin karar düzeltme dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere eksik ve ayıplı imalât tutarı olduğundan fazla hesaplanarak davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli 750,00 TL eksik hüküm altına alınmıştır. Bu durumda mahkemece 64.316,00 TL takip konusu alacaktan davacının davalıya 35.516,00 TL borçlu olmadığına, 28.800,00 TL borçlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, belirtilen hesaplama hatasını içeren bilirkişi kurulu ek raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekirken Dairemizce hatalı olarak onandığı anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca diğer karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 14.02.2019 tarihli 2018/5600 E. 2019/614 K. sayılı onama ilâmının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 04.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.