10. Ceza Dairesi 2016/3416 E. , 2017/2791 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 01.11.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında verilen Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 23/11/2015 tarihli ve 2015/1245 değişik iş sayılı kararı ile Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/02/2016 tarihli ve 2015/961 esas, 2016/137 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 21/11/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 24/05/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 03/06/2014 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/09/2014 tarihli ve 2014/249 esas, 2014/25 sayılı kararı ile, suç tarihinde yürürlükte olup sanığın lehine olduğu gerekçesiyle 5560 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında hükümlünün yükümlülüklerini yapılan uyarıya rağmen ihlal ettiğinden bahisle Balıkesir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 16/10/2015 tarihli ve 2015/177 sayılı kararı ile denetimli serbestlik dosyasının kapatılmasına karar verildiği,
3- Hükümlünün bu karara itiraz etmesi üzerine, Balıkesir İnfaz Hakimliği"nin 12/11/2015 tarihli ve 2015/1400 esas, 2015/1406 sayılı kararı ile, hükümlünün mazeretleri haklı bulunarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verildiği,
4- Cumhuriyet savcısınca bu karara karşı itiraz edilmesi üzerine, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 23/11/2015 tarihli ve 2015/1245 değişik iş sayılı kararı ile, “denetimli serbestlik dosyasının kapatılmasına yönelik hükümlünün yaptığı itirazı inceleme görevinin infaz hakimliğine değil hükmü veren mahkemeye olduğu” gerekçesiyle Cumhuriyet savcısının itirazının bu yönden kabulüne ve dosyanın hüküm mahkemesi olan Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verildiği,
5- Bunun üzerine dosyayı yeniden ele alan Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nce hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamaya ilişkin mazeretleri yerinde bulunmayarak 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/5. maddesi gereğince yargılamaya devam edilmesi sonucunda, 25/02/2016 tarihli ve 2015/961 esas, 2016/137 sayılı karar ile TCK’nın 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu"nun 18/1. maddesinde yer alan, “Müdürlükler ile koruma kurullarının idari nitelikteki eylem ve işlemlerine karşı infaz hakimliğine şikayette bulunulabilir.”, 05/03/2013 tarihli ve 28578 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Denetim Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 48. maddesinde yer alan, “1) Yükümlüler ile kanuni temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında müdürlükçe hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve eylemlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle müdürlüğe itirazda ya da infaz hâkimliğine şikâyette bulunabilirler.” İle aynı yönetmeliğin 72/8.maddesindeki “ Sanık veya hükümlünün beş iş günü içerisinde ilgili kuruma tedavi için müracaat etmediğinin veya belirlenen tedavi programına uymadığının bildirilmesi ya da rehberlik çalışmalarına katılmaması halinde sanık veya hükümlü bu Yönetmeliğin 44 üncü maddesine göre uyarılır. Uyarılara ilişkin tebligatta ihlal durumunun tekrarı halinde bunun yükümlülüğün ihlali sayılacağı ve dosyanın kapatılarak mahkemesine gönderileceği sanık veya hükümlüye bildirilir.” şeklindeki düzenlemelere nazaran, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihlâl nedeniyle şüphelinin dosyasının kapatılarak mahkemesine iade işleminin idari nitelikte bir işlem olmadığı, dolayısıyla İnfaz Hakimliğinin karar verme yetkisi bulunmadığı, infaz kaydının kapatılması işlemi aleyhine de şüpheli tarafından itiraz edilebileceği, zira şüphelinin yasal mazereti bulunup bulunmadığının mahkemece denetlenmesi gerektiği, ancak yetkili mahkemenin soruşturma aşamasında genel görevli olan sulh ceza hâkimliği olduğu dikkate alındığında, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2015 tarihli ve 2015/1245 değişik iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne karar vermesi yerinde olmakla birlikte hükümlünün öncelikle itirazının değerlendirilmesi için dosyanın yetkili Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde ve bu karara istinaden yapılan yargılama sonucunda hükümlünün Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2016 tarihli ve 2015/961 esas, 2016/137 sayılı kararı ile 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 23/11/2015 tarihli ve 2015/1245 değişik iş sayılı kararı ile Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/02/2016 tarihli ve 2015/961 esas, 2016/137 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Somut olayda, sanık hakkında 24/05/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 03/06/2014 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/09/2014 tarihli ve 2014/249 esas, 2014/25 sayılı kararı ile, suç tarihinde yürürlükte olup sanığın lehine olduğu gerekçesiyle 5560 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiş ise de, hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 28.06.2014 tarih itibarıyla TCK"nın 191. maddesinde tanımlanan "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" suçu nedeniyle yürütülmekte olan kovuşturma aşamasında, hakkında daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, suçu sabit görüldüğü takdirde, CMK"nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olup, öncelikle Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/09/2014 tarihli ve 2014/249 esas, 2014/25 sayılı kararına karşı bu nedenle kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uygulanmasına dair Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/09/2014 tarihli ve 2014/249 esas, 2014/25 sayılı kararına karşı, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olması nedeniyle kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.