22. Hukuk Dairesi 2017/14002 E. , 2018/15776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesinden dolayı haklı sebeplerle feshettiğini, beyan ederek kıdem tazminatı ile ücret, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ve hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Hükmün tavzihi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu "nun 305. maddesinde "(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Tavzih, açıklama ve aydınlatma anlamına gelmekte olup, değişiklik, ekleme ya da çıkarma işlemine olanak tanımamaktadır. Hakim tavzih yolu ile hükümde unuttuğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutulan vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dahil edemez. Hakim, karar verdikten sonra bu kararını tarafların talebi dahi olsa değiştiremez. İstisnai hallerde; hükümdeki kapalılık, açık olmayan hal, tereddüt yada çelişki ortadan kaldırılabilir. Ancak, tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçlar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilemez ve değiştirilemez. Bu kapsamda tavzih yolu ile taraf değiştirilemeyeceği gibi, taraf olmayan biri taraf konumuna getirilemez ve taraf konumunda olan biri taraf konumundan çıkarılamaz.
Somut olayda, Mahkemece, kısa kararda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının ücret alacakları hususunda kısa kararda brüt 44.380,84 TL olduğuna karar verildiği, gerekçeli kararda ise esasında bunun sehven yazıldığı doğrusunun 47.549,57 TL olduğu, daha sonra ise; davacının tavzih talebi doğrultusunda 15/07/2015 tarihinde karar düzeltilerek bu kez; 44.380,84 TL brüt ücret alacağı ibaresinin kaldırılarak yerine "47.549,57 TL brüt ücret alacağı" şeklinde hükmün tavzihine karar verilmiştir. Ancak tavzih edilmek suretiyle düzeltilen karardaki değişiklik, davanın esasını etkileyecek hale dönüşmekle açıklama aydınlatma niteliğini kaybetmiştir. Davacının ücret alacakları için bilirkişi tarafından ücret düzeyi açısından alternatifli hesaplama yapılmakla, Mahkemece kabul edilen ücret düzeyi belirlenmesine rağmen, kabul edilen toplam ücret miktarı yönünden çelişki oluşmuştur. Mahkemece esasında hükme esas alınan hangi toplam ücret miktarının kabul edildiğinin açık anlaşılır ve çelişki yaratmayacak şekilde yazılması ve bu çelişkinin aydınlatılması gerekmektedir. Yazılı sebeplerle tavzih yolu ile esası etkileyecek nitelikte hüküm sonucu düzeltilemeyeceğinden ve bu aykırılık, kamu düzenine ilişkin olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın sair yönler incelenmeksizin yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.