Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/10-322
Karar No: 2010/360
Karar Tarihi: 30.06.2010

Tarım BağKur Sigortalılığı - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/10-322 Esas 2010/360 Karar Sayılı İlamı

 

 

Hukuk Genel Kurulu 2010/10-322 E., 2010/360 K.

Hukuk Genel Kurulu 2010/10-322 E., 2010/360 K.

  • TARIM BAĞ-KUR SİGORTALILIĞI

 

  • 2926 S. TARIMDA KENDİ ADINA VE HESABINA ÇALIŞANLAR SOSY... [ Madde 10 ]
  • 2926 S. TARIMDA KENDİ ADINA VE HESABINA ÇALIŞANLAR SOSY... [ Madde 2 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.12.2007 gün ve 2006/720 E.-2007/863 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 04.06.2009 gün ve 2008/2755 E.-2009/10126 K. sayılı ilamı ile;

("…

…1986 yılının Eylül ayında re"sen düzenlenen giriş bildirgesi üzerine davalı Kurumca 01.10.1986 günü itibarıyla tescili gerçekleştirilen davacının, 1987 yılında altmış, 1999 yılında kırk altı günlük 506 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığının bulunduğu, 2006 yılının Temmuz ayında tesis edilen Kurum işlemiyle anılan sigortalılık olgusu gözetilerek tarım Bağ- Kur sigortalılığı 30.04.1987 tarihi itibarıyla sonlandırıldıktan sonra prim ödemeleri de dikkate alınmak suretiyle sigortalılık sürelerinin yeniden belirlendiği, buna göre davacının, davalı Kurum tarafından 01.10.1986-30.04.1987, 01.01.1997-20.12.1998, 01.02.1999- 03.02.1999, 20.02.1999-23.08.2006 dönemlerinde ve 02.09.2006 gününden itibaren sigortalı olarak kabul edildiği, adına kayıtlı taşınmazın, Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığının, Ziraat Odası kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır.

2926 sayılı Kanunun 2"nci maddesine göre; kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın tarımsal faaliyetlerde bulunanlar Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayıldıkları gibi, 6"ncı madde hükmü gereğince; bu kişilerin sigortalılıkları, tarımsal faaliyetlerine son verdikleri tarihte veya diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce sona ermektedir. Bununla birlikte, 5"inci maddede açıklanan sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçnılamayacağı hükmü, 9"uncu maddede yer alan Kurum"un resen tescil yükümü ile birlikte gözetildiğinde, 506 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığı başlaması nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılığı sona erdirilen bir kişinin, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı kapsamında kabul edilebilir (makûl) süre uzunluğundaki çalışmasının bitiminde 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının yeniden başlatılması gerekmekte ise de, bunun için tarımsal faaliyette bulunulduğunun kanıtlanması zorunludur. Kanunun 3"üncü maddesinin (b) bendinde; tarımsal faaliyetin, kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya özgü yerlerde kendi adına ve hesabına yapılabileceği belirtilmiş olup, sigortalıların tescil işlemlerinde esas alınması gereken kayıtlar 10"uncu maddede açıklanmıştır. Zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu, kendi adına ve hesabına bağımsız gerçekleştirilen tarımsal faaliyet olgusu olduğundan, anılan faaliyetin bulunmadığı/kesintiye uğradığı sürelere yönelik olarak ilgilinin sigortalılığından söz edilemeyeceği de açıktır.

İnceleme konusu davada taraflar arasındaki çekişme konusu süreler, 30.06.1987-01.01.1997, 20.12.1998-01.02.1999, 03.02.1999-20.02.1999 dönemlerine yönelik olup; mahkemece, yürütülen yargılama sonunda istem kabul edilmiş ise de, toplanan kanıtlar hüküm vermeye elverişli değildir. Bu bakımdan; öncelikle, davacı vekilinden sorulmak suretiyle varlığı ileri sürülen tarımsal faaliyetin nerede gerçekleştirildiği, ilçe, belde, köy adı belirtilmek suretiyle saptanmalı ve, sonrasında istem kapsamında belirtilen yerleşim yerlerine ilişkin olarak, yukarıda anılan Kanun maddeleri çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; davacının sahibi olduğu veya kullandığı tarıma elverişli taşınmaz/taşınmazlar hakkındaki bilgi ve belgeler ilgili kurum ve kuruluşlardan getirtilmeli, davacının nerede oturduğu, tarımsal faaliyetini kendi mülkünde mi, miras yolu ile elde ettiği mülkte mi, yoksa, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde mi sürdürdüğü, faaliyetine ara verip vermediği, kuraklık ve doğal afet gibi olaylara maruz kalıp kalmadığı,- traktörü ve hayvanı olup olmadığı, hangi tür ürünler ektiği, yılda ne kadar ürün elde ederek bunu nasıl değerlendirdiği, ortalama yıllık gelir tutarı ve bunun geçimini sağlamaya yetip yetmediği, Jandarma Komutanlığı veya Emniyet Müdürlüğü/Amirliği araştırması yapılarak saptanmalı, bu konularda, söz konusu sürelerde görev yapan muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, davacının kooperatif veya bankalardan tarımsal amaçlı kredi kullanıp kullanmadığı belirlenmeli, böylelikle, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdüriilmediği olgusu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.

Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin aynen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırıdır...")

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.06.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi