16. Hukuk Dairesi 2016/17928 E. , 2017/1711 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro çalışmaları sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 347 parsel sayılı ....555,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, taşınmaz üzerine ..."ün tespit tarihinden ... yıl önce ev yaptığı, ancak kullanıcı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile kargir ev ve avlusu vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, 1985 yılında hükmen orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmiştir. 08.04.2003 tarihinde ise taşınmazın beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un .../B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh konulmuş ve 2009 yılında yapılan güncelleme çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz 1233 ila 1240 parsel sayılı taşınmazlara ifraz edilmiştir. Kullanım kadastrosu sırasında temyize konu 1233 parsel sayılı ....111,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek yol vasfı ile, 1235 parsel sayılı 600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının ... olduğu şerhi verilerek arsa vasfı ile, 1238 parsel sayılı ....000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının ... olduğu şerhi verilerek arsa vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 1233 ve 1235 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının ve 1238 parsel sayılı taşınmazın ise tamamının kendi fiili kullanımında bulunduğunu öne sürerek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 27.....2014 tarih ve 2014/14540, 14062 Esas, Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevli olduğuna ve işin esası hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, dahili davacı ... vekili, dahili davacılar ..., ... ve ..., dahili davacı ... ... tarafından esasa yönelik ve dahili davalı Hazine vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
...- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 1235 parsel yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
...- 1233 ve 1238 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece 1233 parsel sayılı taşınmaz yönünden taşınmazın yol vasfında olduğu, 1238 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise taşınmazın kullanım hakkının satış senedi ile davalıya devredildiği gerekçe gösterilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-.... maddesi ile 6831 sayılı Yasa"nın ........1973 tarihli kanunla değişik .... maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun"un .... maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Bu maddenin amacı kadastro sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanan kişilerdir. Somut olayda davaya konu edilen 1233 parsel sayılı taşınmaz yol olarak tespit edilmiş, beyanlar hanesinde kullanıma ilişkin olarak her hangi bir şerh verilmemiştir. Bu nitelikteki taşınmazlarda da şartları oluştuğunda ilgilileri adına beyanlar hanesinde kullanım şerhi verilebilmesi mümkündür. Ancak mahkemece davaya konu taşınmaz bölümünün niteliğine ilişkin uzman ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmadığı gibi dava konusu taşınmazın üzerinde tespit tarihi itibari ile kullanım bulunup bulunmadığı, bir diğer deyişle davacının taşınmaz üzerinde tespit gününden önce korunmaya değer bir zilyetliği olup olmadığı mahalli bilirkişi ve tanıklardan sorularak kullanım durumu net olarak ortaya konulmamıştır. Diğer taraftan dava konusu 1238 parsel yönünden ise ........1985 tarihli satın alma senedi ile dava konusu taşınmazın kullanım hakkının önceki kullanıcısı olduğu kabul edilen ... tarafından davalı ..."e devredildiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de; dosya kapsamına yansıyan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davalı ..."ün taşınmazda kullanımının bulunmadığı, çevrede anılan kişinin tanınmadığı ve bir kısım beyanlarda taşınmazın davacı ... ve kızı ... kullanımında olduğunun belirtilmesi karşısında, dava konusu taşınmazın kullanım durumu açıklığa kavuşturularak değerlendirme yapılması gerektiği halde bu yönde yapılan araştırma son derece yetersiz bulunmaktadır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, kadastro fen bilirkişisi ve uzman ziraat mühendisi bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların ayrı ayrı tespit tarihinde ve öncesinde kimin fiili kullanımında bulunduğu, taşınmazlar üzerinde davacı tarafın korunmaya değer bir kullanımı bulunup bulunmadığı detaylı olarak sorulup saptanmalı, mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, uzman ziraat mühendisinden; çekişmeli taşınmazların toprak yapısını, kullanım durumunu ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazlarda davacı tarafın ekonomik amacına uygun kullanımı bulunmadığı durumda tespitteki kullanım durumunun geçerli olacağı göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ....03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.