
Esas No: 2015/34080
Karar No: 2018/15768
Karar Tarihi: 26.06.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/34080 Esas 2018/15768 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini, beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı 15/06/1996-10//11/2007 tarihleri arasında davalı işyerinde Makine ustası olarak çalışmıştır. Davacı dava dilekçesinde, aylık net 1.800,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise ücretin kayıtlara göre belirlenmesi gerektiğini, bordrolardaki miktarların esas alınması gerektiğini savunmuştur. Ticaret Odası, davacının konumuna göre bir işçisinin ücretinin asgari ücretin %20 fazlası kadar olduğunu,yine Çorap Sanayiciler Derneği ise asgari ücret düzeyinde olabileceğini bildirmiştir. İş akdinin sonlandığı 10/11/2007 tarihinde asgari ücret ise aylık brüt 585,00 YTL, net 419,15 YTL"dir. Yine davacı tanıklarından ... davacı beyanını dahi aşarak 2.500,00 TL olduğu diğer davacı tanığı ve davalı tanığı ise asgari ücretin üzerinde olduğunu bildirmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının ücreti ücret bordrolarındaki rakam olan brüt 1.396,67 TL ile çalıştığı kabul edilerek hesaplanan dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak bordrolardaki son ücret 1.116,54 TL"dir. Davacı Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre çalışma süresi içinde hesaplamaya esas alınan 1.395,67 TL de aldığı görülmüş ise de; davacının ücretinin düşürüldüğü iddiası mevcut olmadığından, prime esas kazancın sadece aylık ücretin esas alınmadığı da gözetildiğinde dava konusu alacaklara, hesaplamaya son ücretin esas alınması gerekecektir. Davacının son üç ay imzalı bordroları, işten ayrılma bildirgesindeki günlük ücret miktarı, taraf tanık beyanları ve özellikle emsal ücret araştırması sonuçlarına göre davacının ücretinin 1.116,54 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu halde mahkemece dava konusu alacakların “ son ücret” üzerinden yapılması gerektiği, gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.