Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5291 Esas 2017/4161 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5291
Karar No: 2017/4161
Karar Tarihi: 05.06.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5291 Esas 2017/4161 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçu işlediğine ve mahkum edildiğine karar vermiştir. Ancak, suçun niteliği yanlış belirlendiği için karar bozulmuştur. Sanığın zincirleme suç işlemediği ve uygulanan ceza maddeleri üzerindeki Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi (resmi belgede sahtecilik suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi (bir suçun birden fazla işlenmesi durumunda zincirleme suç)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi (temel cezanın belirlenmesi sırasında birden fazla sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun göz önünde bulundurulması gerektiği)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (haksız tahrik hali durumu)

11. Ceza Dairesi 2017/5291 E. , 2017/4161 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanığın, müştekinin haricen satmış olduğu 06 RIS 35 plakalı aracı ehliyetsiz bir şekilde kullandığı esnada trafik polislerince yakalandığı ve 20.01.2006 tarihli trafik ceza tutanağı ile aynı tarihli tebliğ-tebellüğ belgesini müşteki adına imzalamak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a)5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği, sanığın, 20.01.2006 tarihli trafik ceza tutanağı ile aynı tarihli tebliğ-tebellüğ belgesini müşteki adına imzalaması şeklinde gelişen olayda, belgelerin farklı tarihlerde olmayıp aynı anda düzenlenmesi karşısında, birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı halde yazılı şekilde karar verilmesi,
b) 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.