MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/64-2014/69


Taraflar arasındaki genel kurul karararının iptaline ilişkin asıl; birleşen alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde bir kısım asıl davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacılar dava dilekçelerinde, üyesi oldukları davalı kooperatifin 27.09.2000 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların usul, yasa ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, toplantı divan başkanlığına seçilen R....ın denetim kurulu üyesi olduğunu, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, divan üyesi Hatice Bahar"ın ve eşi Erol Bahar"ın tek paya ilişkin olarak hisseleri almalarına rağmen iki oy kullandıklarını, gündemin 4. maddesi uyarınca davalı kooperatifin eski müteahhidin tarafından kesin hesap yapılmış olmasına eksik ve kusurlu imalatlar bulunmasına rağmen bu kişiye 162.000,00 TL ödenmesi hususunda karar alındığını, ayrıca gündemin 5. maddesinde ilave aidat alınmasına karar verildiğini, kendilerinin karara karşı oy kullandıklarını ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı kooperatif vekili, denetim kurulu üyesi R..... divan başkanlığına seçilmesinin yasaya aykırı olmadığını, yetkisiz kişinin oy kullanmasının söz konusu olmadığını, dava dilekçelerinde imzası bulunmayanların davacı sayılamayacaklarını, davacıların muhalefet şerhi koydukları gündemin 4. ve 5. maddelerine karşı iptal davası açmaya hakları olduğunu, tüm kararların iptalini talep edemeyeceklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı kooperatif vekili, müvekkil kooperatifin önceki dönemlerdeki öneticileri olan davalıların yaptıkları usulsüz işlemlerinden dolayı müvekkilinin zarara uğrattıklarını ileri sürerek bu zararın tahsilini talep etmiş ve davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; asıl ve birleşen davada bozma dışında kalan hususların kesinleştiği, asıl davaya konu genel kurul kararının iptaline ilişkin istemlerin ise; 1163 sayılı Kanun"un 53. maddesi, anasözleşmenin hükümleri ile iyiniyet esaslarına aykarı olduğu iddiasına ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, bu madde yönünden iptal koşullarının oluşmadığı ayrıca uyulan Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere iptali istenen 27.09.2003 tarihli genel kurulun 4. 5. maddelerinin ek ödeme yükümlülüğü getiren maddeler olmadığı, davacı kooperatif üyelerinin ek ödeme yönünden zorlayıcı nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle diğer davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, bir kısım asıl davada davacılar vekili, temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, bir kısım asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım asıl davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.