16. Hukuk Dairesi 2017/1432 E. , 2017/1693 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2423 ada ... parsel sayılı ....685,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun"un .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen evin ... ..., (B) harfi ile gösterilen evin ... ... ait olduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiş, 2010 yılında yapılan ifraz işlemi neticesinde taşınmaz 2423 ada ..., ..., ..., ... parsellere ayrılmış, dava konusu 2423 ada ... parsel sayılı ....350,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun"un .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi düşülerek arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ... Belediye Başkanlığı, çekişmeli taşınmazın imar planında belediye hastanesi ve ilkokul alanı olarak ayrılan yerlerden olduğu ve kullanım kadastrosu çalışmaları yapılırken Belediyenin haberdar edilmediği iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesine Belediye adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. "kullanım kadastrosu"nun amacı, .../B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları .../B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerinde metruk bina bulunduğu, söz konusu metruk binanın davacı belediyeye ait olduğu, dava konusu taşınmazda davacı belediyenin tasarrufunun bulunduğu ve kendisine ait metruk bina bulunduğu gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacının çekişmeli taşınmazda tespit günü itibari ile ne suretle zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmaz başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın güncelleme çalışmaları tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması
halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ....03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.