Esas No: 2017/6917
Karar No: 2019/9473
Karar Tarihi: 07.10.2019
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/6917 Esas 2019/9473 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraat
Sanık ... hakkında TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53/1-3 maddeler gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’nün mahkumiyetine ilişkin hüküm ise sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Duruşmalara katılarak, kurum adına şikayetçi olduğunu belirten şikayetçi müdafine katılmak isteyip istemediği sorulmamış ve bu konuda karar verilmemiş ise de; 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, şikayetçi müdafinin sanıklar hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ...’nün, ...moda evi isimli işyerinin muhasebecisi olduğu ve iş yeri sahibinin bilgisi dışında, sanıklar ..., ..., ..., ...’nın yaşı küçük çocuğu ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında işe giriş bildirgeleri düzenleyerek katılan kuruma verdiği, bu suretle sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Suça konu iş yerinin gerçek bir iş yeri olması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli hareketlerinin bulunmaması, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olmaları halinde, 5510 sayılı Kanunun 89.maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı kanunun 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması, primlerin yatırılmamış olması halinde ise katılan kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından bahsedilemeyeceği, bu sebeplerle sanıkların üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanıkların beraatlerine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, yasal unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 07/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.