Esas No: 2010/15-310
Karar No: 2010/345
Karar Tarihi: 23.06.2010
Hak Düşürücü Süre - İlk İtirazlar - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/15-310 Esas 2010/345 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2010/15-310 E., 2010/345 K.
Hukuk Genel Kurulu 2010/15-310 E., 2010/345 K.
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
- İTİRAZATI İPTİDAİYE
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 193 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 25 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.09.2007 gün ve 2007/239 E.-2007/346 K. sayılı kararın incelenmesi bir kısım müdahiller ve davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 10.12.2009 gün ve 2008/197 E.-2009/693 K. sayılı ilamı ile;
(…
…Dava ve birleşen davanın davacıları ile asli müdahiller davalı yüklenici tarafından ayıplı inşa olunan binada oluşan hasar bedelinin tazminini istemişlerdir. Mahkemece davaların kısmen kabulüne dair verilen karar asli müdahiller A... M... T....( kendi adına asaleten, B... S...T....ve D... Ç...T...."na velayeten), A... E...ve davalı yüklenici vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asli müdahil A... M... T...."nun (kendi adına asaleten, B... S...T....ve D... Ç...T...."na velayeten) temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı yüklenicinin temyiz itirazlarına gelince;
Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise bu görevsizlik kararı dosya kendisine gönderilen mahkemeyi bağlamaz. 0 mahkeme de görevsizlik kararı verebilir. İkinci görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşirse görevli mahkeme merci tayini yolu ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından belirlenir. Başka bir anlatımla iki mahkemenin aynı dava hakkında görevsizlik kararı vermiş olmaları ve bu görevsizlik kararlarının (ikisinin de) temyiz edilmeksizin kesinleşmiş bulunması halinde görevli mahkemenin belirlenmesi için merci tayini yoluna başvurulur (HUMK m.25/II). Yargıtay"ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar (HUMK m. 25/III). Mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmiş ve bu görevsizlik kararı onanmış ise dava dosyası görevsizlik kararında bildirilen mahkemeye gönderilir. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için de Yargıtay"ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kâğıdı tebliğ ettirilmesi zorunludur. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır (HUMK m. 193/III ve IV). Görüldüğü gibi temyiz incelemesi sonucu kesinleşen görevsizlik kararında merci tayini yoluna gidilmesine gerek kalmamaktadır.
Somut olayda; Ankara 2. Tüketici Mahkemesi"nin 12.09.2006 gün, 2006/311 E- 2006/1019 K sayılı kararı ile davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan Tüketici Mahkemesinin görevsizliğine, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde, Asliye Hukuk Mahkemesi de görevsizlik kararı verdiğinden görev uyuşmazlığının halli için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı"na gönderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi; Tüketici Mahkemesi"nin kararının kesinleştiğine ilişkin dosyada bir kayıt ve belgeye rastlanmadığından ve kararın süresinde davalı yüklenici tarafından temyiz edildiğinin anlaşılması üzerine yargı yeri (merci tayini) belirleme olanağı bulunmadığından dosyayı özel Daireye göndermiştir. Dairemizin 13.03.2007 gün ve 2007/662 E 2007/1576 K sayılı ilamı ile Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır. Dairemizin kararının taraflara tebliği üzerine sadece asli müdahil A... M... T....vekili Avukat Cevdet Çiftçi 03.05.2007 günlü dilekçeyle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunduğundan ve diğer davacıların böyle bir talebi olmadığından A... M... T....dışındaki davacılar ve asli müdahiller tarafından 10 günlük süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin dilekçe verilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu davacılar ile asli müdahiller yönünden de hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle asli müdahil A... M... T...."nun (kendi adına asaleten, B... S...T....ve D... Ç...T...."na velayeten) temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca yerel mahkeme kararının davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre asli müdahil Afife Ertan"ın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava ve birleşen dava, tazminat istemine ilişkindir.
Asıl Dava ve birleşen davanın davacıları ile asli müdahiller, davalı yüklenici tarafından ayıplı inşa olunan binada oluşan hasar bedelinin tazminini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı yüklenici vekili, dava ve birleşen davaya verdiği cevap dilekçelerinde; eksik malzeme ve işçilik hatasının söz konusu olmadığını, zarar nedeniyle davalıya sorumluluk yüklenemeyeceğini, belediye tarafından gerekli denetimlerin yapılarak binanın oturulabilir halde hak sahiplerine teslim edildiğini belirterek, öncelikle davanın husumet yönünden, mümkün olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; karar, süresinde taraflarca temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir.
Ankara 2. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle Tüketici Mahkemesinin görevsizliğine, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde Asliye Hukuk Mahkemesi de görevsizlik kararı verdiğinden görev uyuşmazlığının halli (merci tayini) için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesince, Tüketici Mahkemesinin kararının kesinleştiğine ilişkin dosyada bir kayıt ve belgeye rastlanmadığından ve kararın süresinde davalı yüklenici tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, Yargı yeri (merci tayini) belirleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle dosyanın Yüksek Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Yüksek Yargıtay 15. Hukuk Dairesince, özellikle karar kesinleştiğinde dosyanın HUMK"un 25/III. Maddesi uyarınca görevli asliye hukuk mahkemesine gönderileceğinin tabii bulunmasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş; vekâlet ücreti yönünden verilen karar ise davalı lehine düzeltilerek onanmıştır.
Yerel Mahkemece, Onama Kararı, taraflara tebliğ edilmiş, yalnızca asli müdahil A... M... T....(kendi adına asaleten, B... D..."ye velayeten) vekili dilekçesine 8,00 YTL. lik posta pulu ekleyerek, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmuş, diğer davacılar böyle bir talepte bulunmamışlardır.
Bunun üzerine Tüketici Mahkemesi tarafından dosya, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiş, anılan mahkemece talepte bulunan davacı ile birlikte diğer tüm davacılara tebligat yapılarak duruşmaya çağrılmış ve tümü yönünden hüküm kurulmuştur.
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce, onama kararında, görevli mahkemenin bildirilmiş olması nedeniyle ve görevle ilgili olarak HUMK. un 25/3. maddesi gereğince onama kararı çerçevesinde inceleme yapılması ve tüm davacılara ilişkin davaya devam edilmesinin zorunlu olduğu, merci tayini ile ilgili dosyanın mahkemeye intikalinden sonra süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle yargılamaya devam edilerek, dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, Asli müdahiller A... M... T....(kendi adına asaleten, B... S...T....ve D... Ç...T...."na velayeten), A... E...ve davalı yüklenici vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Özel Daire"ce, yukarıda yazılı gerekçeyle hüküm bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki gerekçelerle ve ayrıca Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin düzeltilerek onama kararının taraflara tebliğinden sonra, tüketici mahkemesine gönderme talebinde bulunan A... M... T....(Kendine Asaleten, B... D..."ye Velayeten) vekili Av. C…
… Ç…
…"nin sadece kendi adına gönderme talebine dair dilekçeyi ve duruşma gününün tebliği amaçlı olarak 8 TL"lik posta pulunu verdiğinin anlaşılması sebebiyle, diğer davacılara da duruşma gününün tebliğine ilişkin masrafların da ilgilileri tarafından verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, HUMK. un 193/3. maddesinin 2004 yılında değiştirilmesiyle davacılarca tahrik dilekçesinin yani gönderme talep eden dilekçenin verilmesinin veya yeniden çağrı kâğıdı tebliğ ettirilmesinin yeterli görüldüğünün anlaşıldığı gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; Mahkemenin, görevsizlik kararının Yargıtay"ca onanması üzerine, ihtiyari dava arkadaşı olan davacılardan birisi tarafından 10 günlük süre içerisinde, posta pulunu vererek, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunması karşısında, talepte bulunmayan diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)"nun 193.maddesi;
"Davacı, iptaline karar verilen dilekçenin yerine yeni bir dilekçe düzenleyip vermek zorundadır.
Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur.
Her iki hâlde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kâğıdı tebliğ ettirilmesi gerekir.
Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Kanunda belirtilen ayrık hükümler saklıdır."
hükmünü amirdir.
Bu itibarla, görevsizlik kararı veren mahkeme, görevsizlik kararında "dava dosyasının talep halinde görevli mahkemeye gönderilmesine" karar vermekle yetinir. Dava dosyasını resen görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için, davacının 10 gün içinde görevli (yada görevsizlik kararı veren) mahkemeye başvurarak davalıya tebligat yaptırması gerekir. Aksi halde dava açılmamış sayılır.
Görevli mahkemeye başvurmak için öngörülen "10 günlük süre" hak düşürücü nitelikte bir süre olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
Görevli (veya görevsiz) mahkemeye başvuru bir tahrik dilekçesi ile veya tebligat masrafını yatırarak olur. Bu dilekçe için bir şekil öngörülmemiştir. Bu dilekçe bir dava dilekçesi değildir. Dilekçede, davanın görevli mahkemede görülmesi için gerekli işlemlerin yapılması istenir.
Sözü edilen 10 günlük başvuru süresi içinde görevli (veya görevsiz) mahkemeye başvurarak, karşı tarafa yapılacak tebligat giderinin ve varsa dosya gönderme masrafının ödenmesi gerekli ve yeterlidir.
Dava dosyasını alan görevli mahkeme, ilk olarak, 10 günlük süre içinde görevli (veya görevsiz) mahkemeye başvurulmuş olup olmadığını re"sen inceler. Mahkeme, 10 gün içinde başvurulmadığını tespit ederse, başkaca bir işlem yapmadan, kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verir. Süresinde başvurulduğunu tespit ederse de yargılamayı sürdürür.
Bu şekilde, 10 gün içinde başvurulması üzerine görevli mahkemede görülmeye başlanan dava, yeni bir dava olmayıp görevsiz mahkemede açılmış olan davanın devamı olduğundan, görevli mahkemede yeni bir harç alınmaz.
Bu hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 08.12.1984 gün ve 1981/15-616 E, 1984/75 K.; 12.05.1999 gün ve 1999/1-275 E, 1999/282 K.; 06.02.2002 gün ve 2002/8-72 E. ve 2002/60 K.; 21.03.2007 gün ve 2007/1-147 E, 2007/154 K.; 31.10.2007 gün ve 2007/11-799 E, 2007/803 K.; 09.04.2008 gün ve 2008/15-312 E, 306 K. sayılı ilamlarında da aynen benimsenmiştir.
Bu bilgilerin ışığında somut olaya bakıldığında; Tüketici Mahkemesince verilen görevsizlik kararının Özel Dairece onanması ve onama kararının taraflara tebliği üzerine HUMK. md. 193"te açıklanan prosedüre uygun şekilde 10 günlük süre içerisinde sadece asli müdahil A... M... T....vekili Avukat Cevdet Çiftçi 03.05.2007 günlü dilekçeyle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmuştur. A... M... T....dışındaki diğer davacılar ve asli müdahiller tarafından 10 günlük yasal süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin dilekçe verildiğine ilişkin bir bilgi ve belge dosyada bulunmamaktadır. Ancak taraflara çağrı kâğıdı tebliğ ettirildiği görülmüştür.
Anılan çağrı kâğıtlarının süresinde çıkartılıp çıkartılmadığı, masraflarının kim tarafından yatırıldığı ve süresinde yatırılıp yatırılmadığı hususları dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamıştır.
O halde, mahkemece; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 193. maddesinde açıklanan prosedüre uygun şekilde çağrı kâğıtlarının tümünün gönderilme masraflarının 10 günlük süre içerisinde yatırılıp yatırılmadığının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tespiti ile yasanın aradığı sürede yerine getirildiğinin anlaşılması halinde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi, aksi halde yerine getirmeyen davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.
Bu husus kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında re"sen nazara alınması gerektiğinden, usulü kazanılmış hakkın da istisnasıdır.
Yerel mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan esasa ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Müdahil davacı A... E...ve Davalı A…
…-K…
… İnş. Ltd.Şti. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda belirtilen değişik gerekçe ve nedenlerle HUMK."un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.06.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.