20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8032 Karar No: 2017/7709 Karar Tarihi: 12.10.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8032 Esas 2017/7709 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin açılan davada, farklı mahkemeler arasındaki yetki uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın bölge adliye mahkemelerinde karşılıklı olarak reddedildiğini belirtmiştir. Ancak, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun kararıyla bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki mahkemeler arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmekle görevlendirildiği, bu nedenle davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi gerektiği ifade edilmektedir. Konu vesayet işleri olduğu için yetki kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olduğundan ve kısıtlının yerleşim yeri \"sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer\" olarak tanımlandığından, kısıtlı adayın vasi atanması talep dilekçesinde yer alan son yerleşim yeri \".... Mah. ... Sk. No:42 .../...\" olduğundan uyuşmazlığın 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği karara bağlanmıştır. Karara göre yürürlükte olan kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Medenî Kanununun 411. maddesi, \"Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.\" ve aynı Kanunun 19/1. maddesi, \"Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.\" Bunun yanı sıra Hukuk Muhakemeleri Kanununun 21 ve
20. Hukuk Dairesi 2017/8032 E. , 2017/7709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... 1. Sulh Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiğinden, 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevi yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan ve 05.08.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 03.08.2017 tarih ve 703 numaralı kararına göre ... Bölge Adliye Mahkemesinin 05.09.2017 tarihi itibarıyla faaliyete geçeceği kararlaştırıldığından yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı TMK"nın 407. maddesi uyarınca hükümlüye vasi atanmasına ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince hükümlünün MERNİS adresinin "... Mah. ... Sk. No:26 .../....” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince hükümlünün MERNİS adresinin ceza infaz kurumuna ait olduğu, hükümlünün cezaevine girmeden önceki yerleşim yeri adresinin “... Mah. ... Sk. No:42 .../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. “Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Hükümlünün vasi atanması talep dilekçesinde cezaevine girmeden önceki son yerleşim yeri adresini “... Mah. ... Sk. No:42 .../...” olarak beyan ettiği anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.