Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, dava dışı borçlunun müvekkilinin eski eşi olduğunu, Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin vermiş olduğu boşanma ve fer"ilerine ilişkin kararın Yargıtay incelemesi sonunda müvekkili lehine makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek bozulduğunu, Yargıtay bozma ilamının 28.03.2011 tarihi olduğunu, bozma üzerine yapılan inceleme neticesinde kurulan tazminat hükümleri nedeniyle borçlu hakkında icra takibi başlattıklarını ve borçlunun alacaklısı olduğu Beypazarı İcra Müdürlüğü"nün 2013/1036 Esas sayılı takip dosyasındaki alacak üzerine haciz konulduğunu, yapılan 09.07.2013 tarihli sıra cetvelinde 2. sırada bulunan davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı alacağının cetvelden çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin dava dışı borçlunun oğlunun ameliyat masrafları nedeniyle borçluya verdiği para karşılığında senet aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bononun davacı lehine olan Yargıtay bozma kararının hemen sonrasında tanzim edildiği, davalı alacaklının alacağını takibe ve tahsile yönelik ciddi işlemler yapmadığı, dava dışı borçlu İlhami’nin kendisi ve oğlunun hastane masraflarının tespitine yönelik yapılan araştırma neticesinde bu iddianın ispat edilemediği, icra dosyasına konu bononun her zaman ve her aşamada düzenlenebilir bir belge olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağına tahsisine, artan kısmın olması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece "Davalıya ayrılan payın hüküm fıkrasında yazılı yargılama giderleri ile vekalet ücreti dahil olmak üzere" ibaresi yerine, sadece yargılama giderlerinin dahil olduğunun belirtilmesi doğru olmamış ise de, karar davacı tarafça temyiz edilmediğinden, bu husus bozma nedeni yapılamamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.