
Esas No: 2014/2279
Karar No: 2016/2219
Karar Tarihi: 07.03.2016
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/2279 Esas 2016/2219 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN
ÇOCUK : ...
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
TEBLİĞNAMEDEKİ
DÜŞÜNCE : Temyiz ret
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tâbi olup temyizinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiin anılan hükme yönelik temyiz istemi aynı Kanunun 264. maddesi gereğince itiraz kabul edilip gereği mahallinde merciince değerlendirilmek üzere incelemenin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Mağdurenin, dosyadaki mevcut belgelerden hastane doğumlu olduğu ve suç tarihi olan 29.03.2008 itibariyle onbeş yaşını doldurmadığı anlaşıldığından, eylemin suç olmayacağına dair tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin, başlangıçta suça sürüklenen çocukla cinsel ilişkiye girdiğini bildirmesine karşılık 16.07.2012 tarihli duruşmada, cinsel birliktelik yaşamadığını, suça sürüklenen çocuğun kendisin öptüğünü beyan etmesi, adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 03.09.2008 tarihli raporda "Kızlık zarı halkavî yapıda, saat kadranına göre 4-5 hizasında cidara kadar oldukça yaklaşan tabii sülme ihtiva ettiği, genişliği ilişki ile yırtılmayacak kadar geniş olduğu, yapısı elastik bulunduğu, anatomik yapı bakımından bakire olduğu, kanamadan ve yırtılmadan cinsel ilişkiye müsaade edecek yapıda bulunduğu, bu yapısı itibari ile vajinal yolla vücuduna organ veya sair cisim sokulup sokulmadığının belirlenemeyeceği" şeklinde bilgi verilmesi, suça sürüklenen çocuğun tüm aşamalarda mağdure ile ilişkiye girdiğini kabul etmeyip savcılık beyanında seviştiklerini, kovuşturma evresinde ise sarıldıklarını belirtmesi karşısında, mağdureyle cinsel ilişkiye girdiğine dair cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve mevcut haliyle eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı kapsamında kaldığı gözetilerek, bu suçtan mahkûmiyetine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.