
Esas No: 2017/729
Karar No: 2017/1685
Karar Tarihi: ...03.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/729 Esas 2017/1685 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 178 ada 251 parsel sayılı ....706,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ... ve ... işgalinde olduğu şerhi verilerek zeytinlik niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... vekilinin ... lehine verilen şerhin iptali istemi ile açmış olduğu, ..."ın da 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre düzenlenen hak sahipleri tespit listesine dayanarak katıldığı davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ... vekili bu kez ... ve ..."ı hasım göstermek suretiyle 5831 sayılı Yasa kapsamında yapılan güncelleme çalışması sırasında da taşınmazda ..."in kullanıcı olarak belirtildiğini, oysa taşınmazın tamamının davacının fiili kullanımında olduğunu belirterek davalının isminin silinmesi ve müvekkili lehine zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava niteliği itibarı ile kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Mahkemece; kullanım kadastrosuna karşı genel Mahkemelerde dava açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kadastro mevzuatında bu nitelikteki tespitlerin kesinleşmesinden sonra dava açılamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından mahkemenin buna ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli 178 ada 251 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından ve geri çevirme kararımız sonrasında Tapu Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan ....01.2017 tarihli cevabi yazı içeriğinden; taşınmazın 01.....1996 tarihinde ifraz işlemi sonucu tescil edildiği, bölgede yapılan güncelleme çalışmaları sırasında ise Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/... ve 2009/184 Esas sayılı dava dosyalarında davalı olması nedeni ile güncellemeye tabii tutulmadığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen eski tarihli dava dosyası taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiğine ve davacı ..., çekişmeli taşınmazın tespitine 29.....2010 tarihinde itiraz ettiğine göre; davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmekle birlikte dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun .../.... maddesindeki hak düşürücü sürenin de geçtiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, açılan davanın kesin hüküm ve Kadastro Kanunu"nun .../.... maddesindeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde isabet bulunmamakta ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan nedenlerle ve karar gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
....03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.