17. Ceza Dairesi 2016/9589 E. , 2018/11242 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça konu olayda, sanıkların müştekiye ait dükkana müşteri olarak geldikleri, sanık ...’nın, müştekiye para göstermek için müştekinin elinde bulunan paraları alıp incelemeye başladığı esnada el çabukluğu ile para demetinin altından hızlı bir şekilde paraları alarak cebine koyduğu, bu sırada sanık ...’ın da işyerinde bulunan ve kasanın önünden sanık ve katılanın hareketlerini dikkatlice seyreden market müşterisi üçüncü bir kişiyi birşey sormak bahanesiyle marketin diğer tarafına çağırdığı anlaşılmakla; sanık ...’ın hırsızlık eylemine, önceden aldıkları karar doğrultusunda fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 37. maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5271 sayılı CMK"nın 324/5. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3. maddesinin (a) ve (e) bendleri hükmüne göre, sanık olarak yargılanan kişinin “kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek" ve "duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşmadığı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmak” hakkına sahip olduğu ve bunun “mahkeme önünde hak arama” ile “savunma” haklarına ilişkin bulunduğu gözetilmeden, tercüman ücretinin yargılama gideri olarak sanıklardan tahsiline dair yazılı şekilde karar verilmesi,
2- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesi eklenmesi ile hükümler fıkrasından, “ tercüman bilirkişi gideri olarak 2 adet sarf gideri 550,00 TL’nin sanıklardan eşit olarak tahsiline” ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.