10. Hukuk Dairesi 2016/3938 E. , 2018/3680 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının 01/01/1996-02/09/2008 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01/01/2013 tarihi itibarı ile yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının oda kaydına istinaden Tarım Bağ-Kur sigortalılığının, müfettiş incelemesi sonrası geçersiz sayılarak iptal edildiği, mahkemece, davacı tarafından yapılandırma ile ödediği prim borçlarını kurumun tahsil edip uzunca bir süre kullandıktan sonra davacının hizmetlerini iptal etmesinin sosyal güvenlik ilkeleri ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
1-Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7. maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunun 2,3,6,9 ve 10. maddeleri ile 6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. maddesidir. Mahkemece verilen hükmün gerekçesi yasalara ve oluşa uygun değildir. Somut olaya ilişkin davanın yasal dayanağının oluşturan kanun hükümlere yer verilmeksizin, genel ifadelerle sosyal güvenlik ve iyi niyet kurallarına dayalı gerekçenin oluşturulması hatalı olup, yerinde görülmemiştir.
2-6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır..." hükmünü içermekte olup; anılan yasal düzenlemeyle getirilen lehe uygulamanın, sahte sigortalılıkta uygulanması mümkün değil ise de; Mahkemece öncelikle sigortalının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp- yararlandırılmayacağı yararlandırma hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvuru sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır. Şayet Kurum, sigortalıyı anılan yasal düzenlemeden yararlandırmak suretiyle sigortalılığa geçerlik veriyorsa kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanması gerektiğinin gözetilmesi gerekmektedir. Şayet sigortalı anılan yasal düzenlemeden kurumca yararlandırılmaz ise, bu halde sigortalının dava konusu dönemde 2926 sayılı yasa kapsamında tarımsal faaliyetinin olup olmadığı, geçerli bir tarım Bağ-Kur sigortalılığın bulunup bulunmadığı hususları usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmelidir.
3-Davacının ziraat oda kaydının tevkifat tarihinde geçerli olup olmadığı araştırılmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacının ziraat oda kaydının tescil tarihinde geçerli olup olmadığı belirlenerek, 11.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 58. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54. madde kapsamında irdeleme yapılmalı, sigortalılık süresine ilişkin hasıl olacak sonuca göre, yaşılık aylığı tahsisi için sigortalının talepte bulunduğu tarih veya talep yoksa dava dilekçesinin tahsis talebi olarak kabul edilmesi nedeniyle dava tarihinde prim ve her türlü borçlarını ödemesi gerektiğinden, davacının prim borcunun bulunup bulunmadığı araştırılarak, davacı tarafından yapılan ödemeler de gözetilip, prim borcunun varlığı halinde, ödeme tarihini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanabileceği göz önünde bulundurulup, buna göre yaşlılık aylığı tahsisi koşulları irdelenerek bir karar verilmelidir
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.