11. Ceza Dairesi 2016/4460 E. , 2017/4129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Defter ve belgeleri ibraz etmemek eylemi nedeniyle: Beraat
2004, 2005, 2006, 2007, 2008 takvim yıllarında yanıltıcı belge kullanma eylemi nedeniyle: Mahkumiyet
Katılan idare vekilinin dilekçesinin içeriğine göre yalnızca sanık hakkındaki beraat kararına yönelik temyiz talebinin bulunduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
1) Sanığın defter ve belgeleri ibraz etmeme eyleminden kurulan beraat kararına karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
213 sayılı VUK"nın 139/2. maddesinde öngörülen ve incelemenin dairede yapılmasına imkan veren istisnalardan birinin varlığı önceden saptanmadan, faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa defter ve belgelerin ibrazı için elden yapılan tebligatın hukuken geçersiz olduğu, yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile isteme aykırı olarak sonuç itibarıyla doğru bulunan beraat kararının ONANMASINA,
2) 2004 takvim yılına ilişkin kurulan mahkumiyet kararına karşı sanığın temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK’nın 102/4. ve 104/2. maddelerinde düzenlenen kesintili zamanaşımının suç tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3) 2005-2006 takvim yıllarına ilişkin kurulan mahkumiyet kararlarına karşı sanığın temyiz itirazlarının incelemesinde;
Vergi tekniği raporunda; "......"in 2004, 2005 ve 2006 yıllarında ne tutarda gerçek faaliyeti için fatura düzenlediği ne tutarda sahte fatura düzenlediğinin tam olarak tespiti mümkün değildir. Bu nedenle ...mükellefin 2007 yılı inceleme sonuçlarından yararlanmak suretiyle mükellefin 2004,2005 ve 2006 yıllarında gerçek satışları için düzenlediği fatura tutarları ile söz konusu yıllarda sahte olarak düzenlediği fatura tutarlarının hesaplanması uygun olacaktır..." denilmek suretiyle 2005 ve 2006 yılları için sahte fatura tutarının varsayıma dayalı olarak hesaplanması ve bu yıllara ilişkin vergi raporları ile dosya kapsamında fatura da bulunmaması karşısında, bu yıllara ilişkin atılı suçlardan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
4) 2007-2008 takvim yıllarına ilişkin kurulan mahkumiyet kararlarına karşı sanığın temyiz itirazlarının incelemesinde;
a) Vergi denetmenince bir kısmının beyanları alınan ve sanıktan emtia almadıklarını, makbuzlarında adlarına atılı imzaların kendilerine ait olmadığını ifade eden ....ile sanık tarafından müstahsil makbuzlarına adları yazılan ancak adreslerinin bulunmadığı tespit olunan ...ın tanık olarak beyanlarına başvurularak sanık ile ticari ilişkilerinin sorulması,gerektiğinde imza incelemesi yaptırılmak suretiyle müstahsil makbuzlarının muhteviyatının doğru olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınması,
b) Sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan.... hakkında karşıt inceleme yapıldığına dair tutanaklar bulunması karşısında; haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların bulunup bulunmadığının ilgili vergi dairelerinden sorulup, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şahıs/şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
c ) Kabule göre;
aa) Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçunun oluşabilmesi için belgenin gerçek bir muamele veya duruma dayanma zorunluluğunun bulunmasının gerektiği, belgenin gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde, varmış gibi düzenlenmiş olması halinde ise sahte belge düzenleme, başka şahıs/şirket tarafından sahte düzenlenen belgelerin muhasebeleştirilerek vergisel işlemlerde kullanılması halinde de sahte belge kullanma yine başka şahıs/şirket tarafından muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı şekilde düzenlenen belgelerin muhasebeleştirilerek vergisel işlemlerde kullanılması ile de muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma suçunun oluşacağı, belgelerin bir kısmı tamamen sahte, bir kısmı da yanıltıcı belge ise TCK"nın 44. maddesi gereği fikri içtima hükümlerinin uygulanması suretiyle cezası daha ağır olan VUK"nın 359/b maddesinden hüküm kurulmasının gerektiği cihetle; somut olayda, 14.01.2009 tarih ve 2009/1204/13 sayılı vergi suçu ve 1204/1 sayılı vergi tekniği raporlarında, sanığın sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediğinin belirtilmesi bu yönde de 01.04.2009 tarihli iddianame tanzim olunması karşısında, sübutu halinde eyleminin TCK"nın 44. maddesi delaletiyle 213 sayılı Yasanın 359/b-1. maddesi kapsamında bulunan sahte belge düzenleme suçunun oluşacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi;
bb) Sanığın aynı takvim yılı içerisinde farklı tarihlerde düzenlediği birden fazla belge nedeniyle eyleminin teselsül ettiği gözetilmeden, 5237 sayılı Yasanın 43. maddesi gereğince cezanın arttırılmaması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi gereği kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 01.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.