
Esas No: 2016/6355
Karar No: 2017/7665
Karar Tarihi: 18.10.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6355 Esas 2017/7665 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.04.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 08.08.2014 tarihinde vefat eden ..."in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece TMK"nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Mahkemece ölüm tarihi itibariyle muris adına kayıtlı araç, banka kaydı bulunup bulunmadığının araştırılması, murise ait taşınmazlarda keşif yapılıp ölüm tarihi itibariyle değerlerinin tespiti için konusunda uzman bilirkişerden rapor alınması, murisin vergi mükellefiyeti kaynağının tespit edilmesi, murisin borçlu olduğu icra dosyalarından ölüm tarihi itibariyle borç miktarının sorularak terekenin aktifi ve pasifinin belirlenmesi, davacı mirasçının mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken, dosya üzerinden hukukçu bilirkişisinin rapor hazırladığı, raporda kaynağı belli olmayan 09.03.2013 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılarak terekenin aktifini oluşturan taşınmazların bedelinin, murisin borçlu olduğu icra dosyalarındaki hangi tarihin baz alındığı belli olmayan miktarların toplamıyla da terekenin pasifinin belirlendiği, bu haliylede terekenin borca batık olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.