14. Ceza Dairesi 2020/602 E. , 2021/1071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdur ..."e karşı), nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdurlar ... ile ..."e karşı ayrı ayrı)
HÜKÜM : Sanıkların nitelikli yağma ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdur sayısınca) ve sanık ..."nun çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdur ..."e yönelik) suçlarından mahkumiyetleri ile sanık ..."in çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraatine dair Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18.02.2019 gün ve 2017/288 Esas, 2019/37 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan (mağdur sayısınca) kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmedilen cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanıklar müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin anılan hükme ilişkin temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince dinlenen tanıklardan ... ile ..."in, olaydan sonra mağdur ..."in kendilerine sanıklara iftira attığını beyan ettiğine dair anlatımları ve tanık....ın mağdurun olay nedeniyle sanıklara iftira attığına dair ağabeyi Ümit aracılığıyla kendisine mesaj gönderdiğini beyan etmesi karşında, mağdurun yeniden dinlenerek bahsi geçen tanık beyanlarına diyecekleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sanığın hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması karşısında, söz konusu karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Sanıklar... ile ....haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Mağdurların aşamalarda başka delille desteklenmeyen beyanları, savunma, tanık beyanı ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 22.05.2019 gün ve 2019/1412 Esas, 2019/1365 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanıkların nitelikli yağma suçundan TAHLİYELERİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadıkları takdirde derhal salıverilmelerinin temini hususunda en seri vasıtayla mahalline bilgi verilmesi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 10.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.