Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7632 Esas 2015/6848 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7632
Karar No: 2015/6848
Karar Tarihi: 26.10.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7632 Esas 2015/6848 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7632 E.  ,  2015/6848 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 12/06/2014
    NUMARASI : 2010/78-2014/223

    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatifin 21.02.2010 tarihli genel kurulu kararlarından 10. maddenin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; anılan genel kurul kararının yasaya ve anasözleşmeye uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı L.. F.. dava dışı taşeron şirketin müdürü olmakla beraber, bağımsız olarak 1996 yılında davalı kooperatife üye olmuş, bu sebeple kendisine tahsis edilen E blok 2 no"lu bağımsız bölümü 2009 yılında kooperatife devretmiş, daha sonra da aynı yıl, 31.07.2009 tarihinde, C blok 21 no"lu bağımsız bölüme ait üyeliği devralmıştır. Genel kurul kararında bahsi geçen elektrik, su gideri ve diğer zararlar dava dışı taşeron şirketin işçilerinin E blok 2 ve 3 no"lu dairelerde bir süre kalmaları ile ilişkilidir. Bunlardan E blok 2 no"lu daire bir süre davacı adına özgülenmiş ise de, bu dairenin fiilen davacıya teslim edildiği ve onun tarafından tasarruf edildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Aksine davacının tasarrufunda olmayan bu bölümün de taşeron şirket işçilerinin tasarrufuna terk edildiği anlaşılmaktadır. Nitekim, davalı tarafından dosyaya sunulan, davacı taraf için belirlenen borçların açıklaması başlıklı tarihsiz yazıda aynı husus teyit edilmiştir. Bu durumda, mahkemece davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.