Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından başlatılan faturaya dayalı genel haciz yoluyla takibe karşı borçlunun ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, alacaklı vekilinin de itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, görev itibariyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 68/1.maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının talebi imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede veya resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
Somut olayda, takibin şekli itibarı ile borçlunun İİK.nun 66. maddesi koşullarında süresi içinde yaptığı itirazla takip durdurulmuştur. Alacaklının icra mahkemesinden  itirazın kaldırılmasını istemesi üzerine mahkemece, İİK.nun 68 koşullarında işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin görev yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir.    
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 07/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.