Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4919 Esas 2019/12339 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4919
Karar No: 2019/12339
Karar Tarihi: 26.12.2019

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4919 Esas 2019/12339 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/4919 E.  ,  2019/12339 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Eskişehir 4.A sliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-TCK"nın 50/3. maddesinde, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olduğu belirtilmiş olmasına karşın, suç tarihi itibari ile adli sicil kaydında hükmün açıklanması geri bırakılması kararı bulunan sanık hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiğinin yasal zorunluluk olduğunun gözetilmemesi,
    2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 230/2. maddesinde aynı Kanunun 223. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerden hangisine dayanıldığının delilleri ile birlikte gösterilmesi gerektiği, 232/6. maddesinde ise mahkeme tarafından verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. İncelenen dosya kapsamına göre; somut olayda, iddia, savunma ve kabul ile kabulü sağlayan delillerin gösterilmemesi suretiyle gerekçesiz hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.