14. Hukuk Dairesi 2015/9848 E. , 2017/7653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.02.2012 gününde verilen dilekçe ile yaylanın aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, dava konusu ... Yaylasından kadimden beri davacı tarafın yararlandığını, davalı köyün hayvan otlatmak ve kiraya vermek suretiyle müdahalede bulunduğunu, ... Yaylası’na yapılan müdahalenin men"ine ve bu yerin davacı ... Belediyesi"ne aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
Dava devam ederken davalı ..."nün tüzel kişiliği sona erdiğinden, ..."ne dava ihbar edilmiş ve ihbar olunan davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirmiştir.
Mahkemece, 09/10/2013 tarihli oturumda keşif kararı verildiği, masraf kalemlerinin ayrı ayrı belirtildiği, davacı vekiline iki haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde belirtilen keşif giderlerinin yatırılmadığı takdirde keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının duruşmada hazır bulunan davacı vekiline ihtar edildiği, iki haftalık kesin süre içerisinde mahkemeler veznesine keşif gideri yatırılmadığı takdirde müteakip işlemlerin yapılmayacağının hatırlatıldığı, 11/12/2013 tarihli oturumda keşif giderlerinin yatırılmamış olduğu, ikinci kez kesin süre verildiği, bu süre içerisinde de keşif harcı ve masrafının yatırılmadığı anlaşıldığından davanın ispatlanamamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 90.maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
Aynı yasanın 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
3-Yapılacak iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
Somut olayda; yargılama devam ederken davacı ...’nın tüzel kişiliğine 31.3.2014 tarihli ve 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince son verildiği ve ... İlçesi"ne mahalle olarak bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili 19.06.2013 tarihli oturumda büyükşehir yasası ile birlikte belde belediyelerinin kapatılacak olması nedeniyle bu aşamada keşif günü verilmesini uygun görmediğini bildirmesine rağmen 9.10.2013 günlü oturumda keşif giderlerinin yatırılması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. 11.12.2013 tarihli oturumda bu kez keşif harcının yatırılması için iki haftalık kesin süre verilmiş ve 28.11.2013 tarihli tutanakla keşif masrafının yatırıldığı ancak keşif harcının yatırılmadığı anlaşıldığından keşfin ertelenmesine karar verilmiştir. Keşif ertelendikten sonra davacı ..., tüzel kişiliğini yitirmesi nedeniyle keşif avansını yatıramadığını bildirmiş ve aynı celse davalı vekili devirlerle ilgili hukuki ve idari işlemlerin devam ettiğini beyan etmiş, 02.07.2014 tarihinde davacı vekili kanun gereği yasal hasım olan ... Belediye Başkanlığı"na ait vekalet ibraz etmiştir. Taraf teşkili sağlandıktan sonra davacı tarafa yukarıda değinilen ilkelere göre usulüne uygun süre verilmeden HMK 324 maddesinden söz edilerek keşfe gidilemediğinden davanın ispatlanamamış olması nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.