MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, taraflar arasında düzenlenen 15.12.2013 başlangıç tarihli, iki yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak, 30.09.2014 tarihinde başlatmış oldukları haciz ve tahliye istekli icra takibi ile 12.000 TL. tutarında ödenmediği iddia olunan aylar kira alacağının davalıdan tahsilini talep etmişlerdir. Davalı şirket adına çıkartılan dava ve yenileme dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiye "işyerinde amir ..." imzasına tebliğ edilmiş yargılama davalı şirketin yokluğunda sonuçlandırılmıştır.
Tebligat Yasasının 12 ve 13. Tebligat Tüzüğünün 17 ve 18.maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat hususunu düzenlemiş olup, anılan madde hükümlerine göre, tebligatın tüzel kişinin selahiyetli mümessillerine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebligatın tüzel kişinin o yerdeki memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekeceği belirlenmiştir. Davalı şirkete yapılan tebligatta davalı şirketin vekaletnamede belirtilen yetkili mümessillerinin hangi nedenle tebligatı alamayacak durumda oldukları belirtilmeksizin yukarıda açıklandığı şekilde adı geçen kişiye tebligat yapılmıştır. Bu durumda dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin, Tebligat Yasası ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği kabul edilemez. Bu şekilde usulsüz şekildeki tebligat ile taraf teşkili usulüne uygun şekilde sağlanmadan, davanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün taraf teşkilinden BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.