8. Ceza Dairesi 2019/2311 E. , 2020/9339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar müdafinin, sübuta, eksik inceleme ve araştırmayla karar verildiğine, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşıldığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 11.02.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(K.D) (K.D)
KARŞI OY
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında açılan kamu davasının yerel mahkemece yapılan yargılamaları sonunda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetlerine ilişkin kararın onanmasına dair karara sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... yönünden aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
09.03.2013 tarihinde Tuzluca Yukarı Mahallesinde ... isimli kişinin oğlunun düğününde bulunan mağdure ...’ın geceleyin saat 20.00 sıralarında elektriklerin kesilerek karanlık ortam sağlandıktan sonra sanıklardan ...
tarafından cebir ve tehdit kullanılarak sanıklardan ...’e ait ... plaka sayılı taksi ile kaçırıldığı, olayın anında kolluk ve Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilerek soruşturmanın başlatıldığı sanık ve mağdure Yeterin 22.03.2013 günü birlikte kendiliğinden kolluğa teslim oldukları olayda;
Sanıklar ... ve ...’in hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanması yönünde sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmektedir.
Ancak sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in fiile katılıp katılmadıkları, katıldıklarının kabulü halinde ise eylemlerinin TCK.nın 39. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda yerel mahkemece yeterli bir soruşturma ve değerlendirme yapılmamıştır. Mahkeme kararı CMK. 230. maddesi doğrultusunda bir gerekçe de taşımamaktadır.
Yerel mahkemece gerekçeli kararı “DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve ULAŞILAN KANAAT” bölümünde, önceki bölümlerdeki şikayetçi, sanık ve tanık beyanlarına yer verildikten sonra sanık ...’in taksicilik yapan sanık ...’i telefonla düğün mahalline çağırdığı ve mağdureyi sanıklar..., ... ve suça sürüklenen çocuğun yardımı ile taksiye zorla soktuktan sonra zorla kaçtıkları denildikten sonra tüm sanıkların atılı suçu işledikleri kanaatine varıldığı belirtilerek kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
Gerekçeli kararda sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in eylemleri bir taraftan yardım eden olarak diğer yandan da birlikte hareketle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri kabul edilerek çelişki oluşturulmuştur.
Sanıklar ..., ...ve suça sürüklenen çocuk ... tüm aşamalarda suçlamaları reddetmişlerdir.
Mağdure ... soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarında adı geçen sanık ve suça sürüklenen çocuktan söz etmemiştir.
Mağdurenin kaçırılmasında kullanılan taksinin şoförü sanık ...:
- 10.03.2013 günlü kolluk ifadesinde mağdurenin kaçırılmasında sanık ... dışında kimsenin bulunmadığını,
- 11.03.2013 günlü Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesinde mağdurenin sanık ... tarafından kaçırılmasına kardeşleri..... ve.... ile Adakent köyünden....ve .....’un, kızın sanık ...’ın elinden alınmasına çalışan kişilere engel olmak suretiyle yardım ettkilerini,
- 26.03.2013 günlü Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesinde ise, mağdurenin sanık ... tarafından kaçırılmasına kardeşleri..... ve.... ile .....’un yardımcı olduklarını,
- 26.04.2013 tarihli oturumda ise, sanık ... dışındaki sanıklardan söz etmemiştir.
Dosyada beyanlarına başvurulan müşteki ve tanıklar, sanıklar..., ... ve suça sürüklenen çocuk ...’ın, mağdurenin kaçırılmasına katıldıklarına veya yardım ettiklerine dair beyanları bulunmadığı gibi dosyada bu konuda başkaca bilgi ve belge de bulunmamaktadır.
Hüküm, sanık ...’in birbirinden farklı dört beyanından en aleyhe olanı esas alınarak kurulmuştur.
Diğer yandan, sanık ...’in birbiriyle çelişen beyanlarında, adı geçen sanıkların fiile bizzat katıldıklarına dair bir anlatım olmayıp bu sanıkların, mağdurenin sanık ... tarafından zorla kaçırılmasına engel olmak isteyen kişilere müdahale ile sanık ...’ın mağdureyi kaçırmasını kolaylaştırdıkları yönündedir.
Sanık ...’in, özellikle 26.03.2013 günlü Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan beyanında sanıkların sanık ...’a yardım ettikleri belirtilmiş, ancak yardımın nasıl ve ne şekilde olduğu açıklattırılmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in mağdure ...’ın cebir ve tehdit kullanılarak hürriyetinden yoksun kılınmasında; mağdurenin sanık ... tarafından kaçırılmasını engellemek ve kurtarmak isteyen kişilere müdahale ederek sanık ...’ın mağdurenin kaçırılmasına yardım şeklinde olup TCK.nın 39/2-c kapsamında fiilin icrasını kolaylaştırmak niteliğinde değerlendirilmesi ve sanıkların atılı suça yardım eden sıfatı ile cezalandırılması gerekirken, CMK. 230. maddesine uygun gerekçe gösterilmeden ve anılan hususlar tartışılmadan hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
Bu itibarla, yerel mahkeme hükmünün sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... yönünden onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 11.02.2020