10. Hukuk Dairesi 2017/6626 E. , 2018/3655 K.
"İçtihat Metni".......
Dava, 10.11.2008 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada mahkemece verilen 01.07.2014 tarihli karar, Dairemizin 2014/20837 E., 2015/22740 K. sayılı İlamı ile özetle,“…olaydan hemen sonra hastaneye gittiğinde olayın nasıl olduğunu anlatır anamnezinde; olayın, elini odun arasına sıkıştırmak suretiyle gerçekleştiğini belirttiği, bu olay nedeniyle davacının dış merkezlerden geldiği anlaşılmakta ise de, bu merkezlerdeki beyanlarının mahkemece araştırılmadığı gibi, davacının.....de 23.06.2008-16.11.2008 tarihleri arasında ...... Fabrikasında vardiya teknisyeni olarak sözleşmeli personel sıfatıyla çalıştığının belirtilmesi karşısında, davacının çalışma olgusu, niteliği işyerinin kapsamı ve gelen kayıtlar nedeniyle hizmet döküm cetvelinin ve çalışmasının aynı anda her iki işyerinde çalışmasının mümkün olup olmadığının da irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereklerine işaret edilerek araştırma yapılmak üzere bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir
./..
(09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Mahkemece, davacı hakkında ....... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 11.11.2008 tarihli epikrizinde davacının gittiği iki dış merkezden sonra Acil Servise geldiğini belirttiğine dair anemnezi ve burada davacının elini odun arasına sıkıştırması suretiyle sağ el 3-4 parmaklarında açık yara oluştuğunu belirtmesi karşısında, davacının olaydan hemen sonra belirtilen iki dış merkezdeki kayıtlarının da varlığının araştırılması ile bu merkezlerdeki ifadelerin veyahut olay nedeniyle tutulmuş polis ifade tutanakları olup olmadığının araştırılması ile davacının sigortalılığı ile ilgili hizmet döküm cetveli ve aynı gün sigortalı olup olamayacağına dair ilk bozma çerçevesinde irdeleme yapılmasından sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 17.04.2018 günü oybirliği ile karar verildi.
.....