11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1209 Karar No: 2017/3738 Karar Tarihi: 14.06.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1209 Esas 2017/3738 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/1209 E. , 2017/3738 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/10/2015 tarih ve 2014/346-2015/624 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili müvekkili banka ile davalı ..."ın %95 ortağı ve yöneticisi olduğu ... Ltd. Şti. arasında kartlı ödemeler sözleşmesi ve ... Kartlı Ödemeler sözleşmesine istinaden 07.04.2000 tarihinde şirketin iş yeri adresinde faaliyet göstermeye başlayan şubesine bir adet pos cihazı teslim edildiği, sahte evrak düzenlenerek ...bank"tan alınan kredi kartlarının kullanıldığı şikayeti üzerine pos makinasından sahte kartlarla sahte işlem yapılarak bankanın zarara uğratıldığının tespit edildiği ileri sürülerek 68.116,30 TL alacaklarının ödeme tarihinden itibaren TC. Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ve gider vergisi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili müvekkilinin diğer davalılar ile birlikteliği veya sözleşmeye aykırı eyleminin bulunmadığını, davacı bankanın gerekli araştırmaları yapmadan sahte kimlikler ile vermiş olduğu kredi kartlarıyla yapılan alışveriş bedellerini kart hamillerinden tahsil edemeyince banka zararını müvekkile yüklemeye çalıştığını, olayda tek kusurlunun davacı banka çalışanları olduğunu, müvekkilin kimliklerin sahteliğini denetleme şansı bulunmadığı gibi kimseyi dolandırma ve haksız kazanç elde etme kastının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili tarafından davalı ... dışında diğer davalılar aleyhine açılan davanın takip edilmeyeceği beyan edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; sonucu beklenen ceza mahkemesi kararına göre, davalı ..." "a atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine ilişkin yeterli kanıt bulunmaması nedeniyle beraatine karar verildiği, bu davanın temyiz aşamasında zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, ayrıca davalının davacı bankaya karşı işlediği bir suçun bulunmadığı sonucuna varıldığı, diğer yandan, bilirkişi kurulu raporunda müterafik kusurdan söz edilmiş ise de, somut olayda, bankanın zararına neden olayın temel nedeninin, bankanın gerekli özeni göstermeden sahte kimlik belgeleri ile kredi kartı düzenleyerek müşterilerine vermesi, bunun yanı sıra bankanın sisteminin bu tür şüpheli işlemlere provizyon vermeyecek, işlem yapılmasını engelleyecek ve süresi içinde üye iş yerine bilgi verecek şekilde düzeltmesi gerektiği, bankaca bu yönde bir önlemin alındığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.