8. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/6267 Karar No: 2010/1291 Karar Tarihi: 25.03.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6267 Esas 2010/1291 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2009/6267 E. , 2010/1291 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Nazilli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.04.2009 gün ve 136/66 sayılı hükmün Yargıtay"a incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak Hazine adına kayıtlı bulunan 129 ada 76 parselin tapu kaydının iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, taşınmazın Kadastro Mahkemesi kararıyla Hazine adına tescil edildiğini, kararın kesin hüküm oluşturduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece,kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 129 ada 76 parselin öncesi aynı ada 50 parsel olup Nazilli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Kadastro Mahkemesi sıfatıyla) 25.02.1985 tarih 1984/650 E., 1985/92 sayılı kararının 16.03.1992 tarihinde kesinleşen hükmüyle Hazine adına tescil edilmiş,07.08.2006 tarihinde ifraz yoluyla dava konusu 129 ada 76 parsel ile dava dışı aynı ada 77 parsel oluşmuştur. Davacı, kadastrodan önceki hukuksal nedenlere dayanarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu parsel hakkındaki Kadastro Mahkemesi kararı (Nazilli Asliye Hukuk Mahkemesinin Kadastro Mahkemesi sıfatıyla baktığı dava) Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek 16.03.1992 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenmekte olan bu dava ise, 766 sayılı Kanunun 31 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 29.07.2009 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık hak düşürücü süre olumsuz dava koşulu olup, kesin hüküm, tüm def’i ve itirazlardan önce nazara alınır. Davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken olumsuz dava koşulu olan bu yön gözden kaçırılarak işin esasına girilip kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru görülmüştür. Davacının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.