11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3144 Karar No: 2017/4112 Karar Tarihi: 01.06.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3144 Esas 2017/4112 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık özel belgede sahtecilik suçundan yargılanmaktadır. Ancak cezaevinde bulunan sanık son celse duruşmada hazır edilememiştir çünkü firar etmiştir. Hüküm sanığın MERNİS adresine tebliğ edilmiştir ancak sanığın adreste tanınmamıştır. Sanık daha sonra temyiz dilekçesiyle hakim kararına itiraz etmiştir. Ancak Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesine göre sanığa sunulan ön ödeme önerisinde hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, TCK'nın 7. maddesi ve 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri.
11. Ceza Dairesi 2017/3144 E. , 2017/4112 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi
Kovuşturma aşamasında cezaevinde bulunan sanığın son celse duruşmada hazır edilmesi için yazılan müzekkereye cevaben, İzmir Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü‘nün 07.11.2013 tarihli yazısı ile sanığın firar ettiğinden bahisle duruşmada hazır edilemeyeceğinin bildirildiği, bu doğrultuda mahkemece 14.11.2013 tarihli hükmün sanığın mernis adresi olarak görünen “Bahçedere Mahallesi...Aliağa/İzmir“ adresinde, sanığın adreste tanınmadığından bahisle Tebligat Kanunu‘nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edildiği, buna karşılık sanığın ilk olarak 13.10.2014 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz ettiğini bildirdiği, Mahkemenin 30.10.2014 tarihli ek kararı ile gerekçeli kararın sanığın MERNİS adresine tebliğ edilmesine karşılık süresinde temyiz edilmediği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verildiği, sanık tarafından iş bu kararın süresinde temyiz edildiği, sanığın temyiz dilekçesi ekinde bulunan İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 15.10.2014 tarih ve 2013/266 Esas-2013/508 Karar sayılı ilamı ile sanığın MERNİS adresi olarak görünen adresin cezaevi adresi olduğu, sanığın kararın tebliğ edildiği tarihte cezaevinden firar ettiği hususunun kayıtlardan anlaşıldığından bahisle infazın durdurması talebinin kabulüne karar verildiğinin görüldüğü, bu itibarla tebliğ tarihinde firar eden sanığın cezaevi adresine MERNİS adresi olduğu gerekçesiyle yapılan tebligatın geçerli olmayacağı, sanığın 13.10.2014 tarihli dilekçesi temyiz niteliğinde olup öğrenmeyle süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan temyiz incelemesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ve TCK"nın 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.