15. Ceza Dairesi 2017/13241 E. , 2019/9439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1- TCK"nın 157/1, 168/1, 52/2, 53/1-2-3 ve 58/6-7.maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 155/2, 168/1, 52/2, 53/1-2-3 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- TCK"nın 207/1, 53/1-2-3 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."nun, suç tarihinde ... adına kayıtlı olup mağdur ..."tan kiraladığı... plakalı aracı, katılan ..."a satarak, özel belge niteliğindeki satış sözleşmesini ..."nin isim ve imzasını satıcı sıfatı ile yazıp, kendisini de şahit olarak göstermek suretiyle tanzim ettiği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1- Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesi gereğince dolandırıcılık suçunun uzlaşmaya tabi olmayan özel belgede sahtecilik suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle, uzlaşma kapsamında olmayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, kendisine ait olmayan aracı sahte satış sözleşmesi tanzim etmek suretiyle katılan ...’a satması şeklindeki eyleminin, TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık ve aynı kanunun 207/1. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlar"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanığın tekerrüre esas alınan Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/03/2008 gün ve 2005/149 esas, 2008/126 karar sayılı ilamına konu tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, araç kiralama işi ile uğraşan mağdur ...’tan kiraladığı aracı başkasına satmaktan ibaret eyleminin, suça konu aracın sanığın ifa ettiği bir hizmet veya meslek dolayısıyla kendisine tevdi ve teslim edilmemiş olması sebebiyle TCK"nın 155/1. maddesinde yazılı ve 6763 sayılı Kanun"un 31. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında yer alan güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, bu suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, şikayetçinin 11/12/2012 tarihli oturumda alınan beyanında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği dikkate alındığında, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi halinde CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususunda sanığın beyanı saptanarak, sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.