16. Ceza Dairesi 2017/230 E. , 2017/920 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, Görevli memura direnme, Patlayıcı madde bulundurma
Hüküm : -TCK"nın 220/6 maddesi delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 220/6, 62, 53, 58/9, TCK"nın 174/1, 2, 62, 52, 53, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet
-Görevli memura direnme suçundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
-Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan, kovuşturmanın ertelenmesi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Van ilinde yaşanan deprem nedeniyle büro adresini değiştiren sanık müdafiinin eski adresine tebliğ edilen gerekçeli kararın, kendisine bizzat tebliğ edildiği belirtilmişse de; imzanın kendisine ait olmadığı ve adres değişikliğinin Baroya bildirilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, eski hale getirme talebinin kabulü ile sanık müdafiinin temyiz isteği yasal süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Görevli memura direnme ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Görevli memura direnme suçu açısından 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 5. fıkrası gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olup itiraz merciince gereği yerine getirilerek itirazın reddine karar verilmiş olduğu anlaşıldığından; silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu bakımından da 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde ve itiraza tabi olup CMK"nın 223/1 maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin itiraz merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve patlayıcı madde bulundurma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 6. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca indirildikten sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması ve patlayıcı madde bulundurma suçunu örgüt faaliyeti çerçevesinde işlemesi nedeniyle cezada yapılan artırım neticesinde “5 yıl hapis cezası” yerine “5 yıl 8 ay hapis cezası” yazılması yapılan uygulama ile sonuç ceza değişmediğinden, “8 gün adli para cezası” yerine “7 gün adli para cezası” ve sonuç ceza olarak “6 gün adli para cezası” yerine “5 gün adli para cezası”na hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından; ayrıca patlayıcı madde bulundurma suçuna ilişkin olarak kazanılmış hak oluşturmayan TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmaması infaz rejimi ile ilgili olduğundan, bozma nedeni yapılmamış;
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, hüküm fıkrasındaki “TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ilişkin ihtarat sonuca etkili görülmemiş;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.