14. Hukuk Dairesi 2015/17043 E. , 2017/7641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.09.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı ... ve ... vekili, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 140 ada 35 sayılı parsellerde davalılar ile davacıların müşterek malik olduklarını, bu taşınmazların öncelikle aynen taksimini mümkün değilse satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın güncel tapu kayıtlarının incelenmesinde, ... oğlu ... ve ... oğlu ... dava konusu 140 ada 35 parsel sayılı taşınmazda paydaş oldukları halde davada taraf olarak yer almamıştır. Bu nedenle öncelikle adı geçen şahısların davada taraf olmaları sağlanmalı daha sonra işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 17.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.