Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/1-282
Karar No: 2010/315
Karar Tarihi: 02.06.2010

Elbirliği Mülkiyeti - Muvazaa - Tenkis Davası - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/1-282 Esas 2010/315 Karar Sayılı İlamı

 

 

Hukuk Genel Kurulu 2010/1-282 E., 2010/315 K.

Hukuk Genel Kurulu 2010/1-282 E., 2010/315 K.

  • ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ
  • MUVAZAA
  • TENKİS DAVASI

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 701 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 702 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 703 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "tapu iptali, terekeye iade ya da tenkis" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.07.2008 gün ve 2005/334-2008/366 K. sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 06.05.2009 gün ve 2009/4226-5262 sayılı ilamı ile;

(...Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, terekeye iade ya da tenkis isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu 46 parça taşınmazını 24.7.1986 ve 16.1.1987 tarihlerinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.

M.K.nun 701-703.maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.

M.K.nun 702/2.maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (11.10.982 tarih 1982/3-2 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.

Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır.

Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir…

…)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

Yerel mahkemece; davanın kabulüne, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil ile tazminat davasının kabulüne; tenkis davası yönünden konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Özel Dairece; yukarıda yazılı gerekçelerle kararın bozulması üzerine, yerel mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Açıklanan maddi olgu, bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesinin gerekip gerekmediği; burada varılacak sonuca göre, davanın görülebilirlik şartlarının yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.

1-Davalı vekilinin usule ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama safahatında miras bırakan tarafından davalıya yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek temliki tasarrufun tümü ile iptaline, tapu kayıtlarının eski hale getirilmesine ve taşınmazların miras bırakanın terekesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının talebi daraltılmak suretiyle, sadece davacıya ait payın iptaline ve davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Mahkemenin bu ilk kararı, davacı vekili tarafından da miras bırakan tarafından gerçekleştirilen temliki tasarrufun tamamının iptaline karar verilmesi gerektiği yönünde temyiz edilmiş ve Özel Daire tarafından metni yukarıda aynen alınan karar ile bozulmuştur.

Bundan sonra, yerel mahkemece ilk kararda direnilmesine ve yine sadece davacıya düşen pay yönünden işlemin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, bu karar davacı tarafından temyiz edilmemiş, sadece davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Görüldüğü üzere, davacı direnme kararını temyiz etmemekle, bu yön davalı bakımından usulü kazanılmış hak haline gelmiştir. Bozma ve direnme kararlarının kapsamları gözetildiğinde davalının kendi lehine olan direnme kararını, temyiz etmesinde usul hukukundaki aleyhe bozma yasağı karşısında bir hukuki yararı bulunmamaktadır.

O halde davalının, direnme kararını usul yönünden temyiz etmesinde, bir hukuki yararı bulunmadığından davalının temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Özel Daire tarafından işlemin muvazaalı olup olmadığı yönü incelenmemiş olduğundan dosyanın bu hususun incelenmesi için dairesine gönderilmesi gerekir.

Mahkeme kararının ve bozma ilamının içeriğine göre, işin esasının Özel Daire tarafından incelenmediği anlaşılmaktadır. İşin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire"ye gönderilmesi gerekmektedir.

S O N U Ç : 1-Davalı vekilinin usule ilişkin temyiz itirazlarının (1).bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE,

2-Davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenebilmesi için, (2).bentte gösterilen nedenlerle dosyanın 1.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine,

02.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi