Abaküs Yazılım
Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/66
Karar No: 2022/640
Karar Tarihi: 27.10.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/66 Esas 2022/640 Karar Sayılı İlamı

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ... Esas - ...
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan kasko sigortasından kaynaklı tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında 13/08/2021 tarihli ... poliçe nolu genişletilmiş kasko katılım sigorta poliçesi ile müvekkiline ait ... plaka sayılı aracın sigortalandığını, müvekkilinin 20/08/2021 tarihinde karıştığı kaza neticesinde müvekkiline ait ve davalı tarafça sigortalanan ... plaka sayılı aracın hasar gördüğünü, kazaya sebebiyet veren dava dışı ... plaka sayılı aracın sürücüsünün söz konusu kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, davalıya 13/08/2021 tarihli sigorta sözleşmesi gereğince söz konusu kazanın bildirildiğini ve araç onarım için anlaşmalı servise gönderildiğini, yaşanan kaza neticesinde müvekkili ...'e ait ... plaka sayılı araçta bir kısım parçaların onarımının mümkün olmadığını, araçta parça değişimi yapıldığını, davalı ile müvekkili arasında 13/08/2021 tarihli ... poliçe nolu genişletilmiş kasko poliçesinin 11. maddesi uyarınca onarımı mümkün olmayıp, değişimi gereken parçalar için orijinal parça tedariğinin davalı tarafça yapılacağının açıkça belirtildiğini, kaza neticesinde müvekkilene ait araçta değişen parçaların "çıkma parça" olarak tabir edilen kullanılmış ürünler ile değişim yapıldığının anlaşıldığını, davalı tarafça yapılan 13/08/2021 tarihli ... poliçe nolu genişletilmiş kasko poliçe sözleşmesine aykırı davranıldığını, müvekkiline ait araçta orijinal parça değişimi yapılmaması nedeniyle doğan maddi kayıpların giderilmesi adına davalı tarafa 01/12/2021 tarihinde ihtar çekildiğini, söz konusu ihtarın davalı tarafça 03/12/2021 tarihinde teslim alındığını ancak bir neticeye varılamadığını, yine taraflarca yapılan 05/01/2022 tarihli arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkiline ait aracın davalı ile yapılan kasko poliçe sözleşmesine aykırı olarak araçta orjinal parça değişiminin yapılmaması nedeniyle müvekkilinin zararının tespiti ile mahkememizce yapılacak olan tahkikat sonucunda belirlenecek şimdilik 100,00 TL'nin kaza tarihi olan 20/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ... plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep ettiğini, söz konusu davanın Konya Asliye Ticaret Mahkemesin'de açıldığını, davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri'nin yetkili olduğunu, mahkememizin yetkili olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde dava konusu hasar tazminatına ilişkin davalarını belirsiz alacak davası olarak açtığını, ancak huzurdaki davadan evvel müvekkili şirkete yapılan başvuru sonrası araç tamiratı yapılmış ve sicile kayıtlı eksper tarafından hasar miktarını gösterir rapor düzenlendiğini, işbu rapora göre müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını, davacının araçtaki hasar miktarını bildiği halde davayı "belirsiz" olarak ikame ettiğini, bu halde HMK m.107 gereğince davanın '' belirsiz alacak davası'' olarak açılabilmesi için alacağın değerinin belirlenmesinin mümkün olmamasının gerektiğini, davacının talebinin belirli olup belirsiz olarak huzurdaki davayı ikame ettiğinden hukuki yararının bulunmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının maliki olduğu araç için dava konusu olay neticesinde meydana gelen hasara ilişkin eksper raporunun alındığını ve rapora göre araç hasarı tazminatı olarak 21.09.2021 tarihinde 24.000,00-TL ve KDV tutarı olarak 19.10.2021 tarihinde 4.320,00-TL'nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davacının ibra ile aracının onarımının yapılmış hali ile teslim aldığını ve müvekkili şirketi ibra ettiğini kabul ettiğini, müvekkili şirketin usulen temerrüde düşürülmediğini, faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, bu nedenlerle öncelikle dosyanın yetki yönüyle reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; Davalı sigorta şirketi tarafından orijinal parça kullanılmaması nedeniyle davacı aracında oluşan zararın tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalıya sigortalı olan ... plakalı aracın 20/08/2021 tarihinde karıştığı kaza neticesinde araçta değişimi yapılan parçaların orijinal parça ile değiştirilmemesi nedeni ile davacının zararlarının davalıdan tazmini hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araca ait trafik kayıtları ve belgeler, SED araştırması, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, ekspertiz raporları, faturalar, dekontlar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya makine mühendisi bilirkişiye verilerek davacının taleplerinin yerinde olup olmadığı, dosyada mevcut kasko poliçesinin ilgili maddeleri de tetkik edilmek suretiyle davacının davalıdan orijinal parça yerine çıkma parçaların kullanılması nedeni ile aracında ne tutarda bir zarar oluştuğu ve zararın tutarının belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 01/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu aracın 20.08.2021 tarihli kaza öncesi 13.04.2012-27.08.2012-04.05.2016 tarihli tramer kayıtları ve tramer kayıtlarına konu eksper raporlarının incelenmesinde, önceki hasarlanan parçaların davaya konu parçalarla aynı olmadığı, nitekim 2012 yılında karıştığı her iki kazada yetkili serviste onarımının yapıldığı, tramer kayıtlarından ve eksper raporlarından rapordaki listede belirtilen parçaların kaza anında araç üzerinde orijinal parça olduğu, yapılan hesaplama neticesi değişen orijinal parça listesine göre 26.721,47 TL + KDV (KDV dahil 31.531,33 TL) olacağının, değişen çıkma parça uygulamasına göre 15.600,00 TL + KDV olacağı (KDV dahil 18.408,00 TL), hasarlı parçaların demontajı yeni parçaların montaj işlemi her iki şekilde de (çıkma veya orijinal) aynı uygulanacağından, diğer onarılan parçalarda değişiklik olmadığından, kaporta, boya, onarım, mekanik, elektrik, cam, döşeme işçilik bedellerinde herhangi bir değişiklik olmayacağı, aradaki farkın orijinal ve çıkma parça uygulamasından kaynaklandığı rapor edilmiştir.
Rapor sonrasında davacı vekili 19/09/2022 tarihli ıslah dilekçesini sunmuş olup dilekçede özetle; müvekkiline ait olan ve davalı şirket tarafından kaskolanan ... Plaka sayılı aracın 20/08/2021 günü yaşanan kaza neticesinde hasar gördüğünü, olayla ilgili kusur oranı dava dışı kazaya karışan ... plakalı sürücü yönünden %100 olduğunu, gerçekleşen kaza akabinde müvekkilinin durumu davalı ... Sigorta şirketine bildirildiğini, müvekkilinin hasar onarımı "çıkma parça" olarak tabir edilen kullanılmış ikinci el parçalarla gerçekleştirildiğini, ancak davalı ile müvekkili arasında imzalanan ve dosyamızda bulunan sözleşme uyarınca hasar onarımında değişmesi gereken parçaların orijinal parça ile değişiminin davalı tarafça üstlenildiğini, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranarak çıkma parça ile değişimi yapılan parçalar sebebiyle davalının davacıyı zarara uğrattığını, müvekkilinin zararının gidermesi adına eldeki davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu, yapılan yargılama neticesinde alınan ve davalı tarafça da itiraz edilmeyen bilirkişi raporunda 26.721,47 TL orijinal parça bedelinin olduğunu, çıkma parça bedelininde 15.600,00 TL olduğunun belirtildiğini, aradaki farkın 11.121,47 TL olmakla müvekkilinin zararının bu fark miktarınca olduğunun tespit edildiğini, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 100 TL üzerinden açtıklarını, mahkememizde görülmekte olan davanın bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplama gereği 11.021,47 TL artırılarak 11.121,47 TL'ye ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili yetki itirazında bulunmuş ise de yapılan yetki itirazının reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı sigortacı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de kazanın meydana geldiği ve zarar gören davacının yerleşim yerinin Konya olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer taraftan bu mahiyetteki davaların belirsiz alacak davası olarak görülmesi mümkündür. Zira davacının orijinal parça, orijinal olmayan parça arasındaki fark tutarını bilmesi ve belirleyebilmesi mümkün ve olanaklı değildir. Nitekim HMK 107. Maddesi de bu duruma cevaz vermektedir.
Taraflar arasında akdedilmiş ve dosyada mübrez ... Genişletilmiş Kasko Katılım Sigorta Sözleşmesinin 11. Maddesinde; "Hasarlı parçaların onarımının yapılamadığı durumlarda orijinal yedek parça Sigortacılık Kanunu'nun 11. Maddesi 6. Bendine uygun olarak ... Sigorta tarafından tedarik edilir." hükmünü amirdir. Dolayısı ile davalının hasarı orijinal yedek parça ile giderme mükellefiyeti bulunmaktadır.
Davacı vekili kaza tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmuştur. Oysa davadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuru 03/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalıya 15 iş günü süre verilmiş, dolayısı ile tebliğden itibaren 15 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle temerrüt davalı bakımından 27/12/2021 tarihinde gerçekleşmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davalıya sigortalı olan ... plakalı aracın 20/08/2021 tarihinde karıştığı kaza neticesinde araçta değişimi yapılan parçaların orjinal parça ile değiştirilmemesi nedeni ile davacının zararının davalıdan tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı aracında 11.121,47-TL zarar olduğu tespit edilmiş, mahkememizce sunulan rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edilerek belirlenen bedelin ıslah dilekçesi de nazara alınarak davalıdan tahsiline yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-) 11.121,47-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 759,71-TL harçtan, peşin olarak alınan 80,70-TL'nin ve tamamlama harcı olarak alınan 189,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 490,01-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 23,00-TL vekalet harcı, 80,70-TL peşin harç, 189,00-TL tamamlama harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 53,40-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.226,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 27/10/2022

Katip Hakim

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi