11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4119 Karar No: 2017/4096 Karar Tarihi: 30.05.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4119 Esas 2017/4096 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, resmi belgede sahtecilik suçundan bazı sanıkların mahkum edildiği ve bazı sanıkların beraat ettiği anlaşılmaktadır. İhbar eden konumunda bulunan bir kişinin beraat hükümlerini temyiz etme hakkının olmadığı belirtilerek temyiz istemi reddedilmiştir. Hakkında beraat kararı kesinleşen bir sanığın, eşiyle boşanmak için avukata vekaletname vermeden yurt dışına gitmeden önce, diğer sanıklardan biri aracılığıyla kendisini vekil olarak değil de kendi kimlik bilgileriyle düzenlenen vekaletnameyi kullanarak temsil ettirdiğine dair suçlamayla ilgili olarak da mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak suç tarihi olan 2003 yılında yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu'na göre, sanıkların suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu değişen suç vasfı nedeniyle, sanıkların zamanaşımı nedeniyle düşürülmeleri gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle hükmün yeniden yargılama yapmaksızın bozulması ve sanıkların düşürülmesi kararı verilmiştir. 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. m
11. Ceza Dairesi 2017/4119 E. , 2017/4096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
A- İhbar eden ..."un diğer sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yüklenen “resmi belgede sahtecilik" suçundan doğrudan zarar görmeyen ve ihbar eden konumunda bulunan ..."un kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve mahkemece de tanık sıfatıyla beyanının alındığı dikkate alındığında beraat hükümlerini temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, B- Hakkındaki beraat kararı kesinleşen ... ile sanıklardan ..."in resmi nikahlı olarak evli oldukları, sanık ..."in yurt dışından izinli olarak geldiği dönemde eşi Şengül ile boşanma konusunda anlaştıktan sonra bu hususta avukata vekaletname vermeden yurt dışına gittiği, öncesinde de diğer sanık ... ile konuşarak kendi kimlik bilgileri ile vekaletname düzenletmesi hususunda sanık ..."i azmettirdiği ve suça konu Tarsus 2. Noterliğine ait 29/05/2003 tarih ve 002922 yevmiye nolu ... adına vekaletnamenin düzenlendiği, bu vekaletneme ile Şengül"ün açtığı boşanma davasında kendisini avukat ile temsil ettiren davalı ..."in vekilinin davayı kabul ettiği ve Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/483 Esas, 2003/553 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, Şengül ve sanık ..."in boşanma kararını temyiz etmeyeceklerini beyan etmeleri üzerine 04.07.2003 tarihinde kararın kesinleştiği olayda; dosya içeriğine göre, sanıkların sübuta eren eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 347. maddesinde düzenlenen "sahih bir keyfiyetin esbabı subitiyesini tedarik amacı ile sahtecilik" suçunu oluşturduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfı nedeniyle sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 30.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.