22. Hukuk Dairesi 2018/9236 E. , 2018/15659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 23/07/2003 tarihinde davalıya ait iş yerinde teknik servis departmanında işe başladığını, davacının 1475 sayılı Yasanın 14/1-5 maddesi uyarınca iş akdini 12/09/2013 tarihinde prim ve süre yönünden sona erdirdiğini beyan ederek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili, 1475 sayılı Yasanın 14/5 maddesi uyarınca iş akdini fesih eden davacının ihtarnamesinin tebliğine müteakip 24/09/2013 tarihinde kıdem tazminatının ödendiği,fazla çalışma iddialarının asılsız olduğu, hafta tatillerini kullanan davacının çalıştığı resmi ve dini bayramların ücretlerini aldığı, davacının kullanmadığı yıllık izninin bulunmadığı savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosya kapsamındaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut olayda Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, davacının davalı işyerinde şikayet üzerine yapılan inceleme teftişinde müfettişe verdiği 07.05.2013 tarihli imzalı ifadesinde, yaz ve kış aylarında haftada 6 gün çalıştığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının iş müfettişine verdiği beyanı kendisini bağlayıcı olup, hafta tatillerinde çalışmadığı kabul edilerek hafta tatili talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
Fazla mesai ücreti yönünden ise davacının haftada 6 gün çalıştığı kabul edilerek yeniden hesaplama yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.