8. Hukuk Dairesi 2009/5240 E. , 2010/1275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve ecrimisil
...ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Karasu Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 20.11.2008 gün ve 277/379 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından kendisine asaleten çocuklarına velayeten süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu taşınmazın davacılarla davalıların ortak miras bırakanından kaldığını, davacıların bu taşınmazdan kaymakamlık kararıyla men edildiklerini açıklayıp, davalıların ve velayeti altında bulunan kişilerin taşınmaza yapılan haksız müdahalelerinin önlenmesine, 50.000 YTL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... (murisin oğlu ölü İhsan’ın eşi) kendisine asaleten küçük çocukları İbrahim ve ...’a velayeten davaya katılarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, “davanın kısmen kabulü ile veraset belgelerindeki paylara göre davacıların her birisinin payına düşen 12.500 YTL ecrimisil bedeli olmak üzere toplam 37.500 YTL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin isteklerinin reddine, davacıların payına düşen yerlerden davalının müdahalesinin önlenmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... tarafından kendisine asaleten çocuklarına velayeten temyiz edilmiştir.
Dava, paya yapılan müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, muris İsa Bulut’tan kalan taşınmazın tamamı gözönünde tutularak ecrimisile hükmedildiği ve yine taşınmazın bütünü düşünülerek davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan teknik bilirkişi Sedat Pınar’ın 19.11.2007 günlü rapor ve krokisinde; kuzeyde kalan ve A harfiyle gösterilen fındık bahçesinin dava dışı mirasçı Ramazan tarafından kullanıldığı, güneyde kalan ve B harfiyle işaretlenen bölümün ise mirasçı İhsan’ın eşi davalı ... ile küçük çocukları tarafından tasarruf edildiği anlaşılmaktadır. Karasu Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.02.2006 gün 2006/29 Esas, 2006/25 sayılı veraset belgesine göre; mirasçılardan İhsan’ın eşi ve çocuklarının davalı, ..., ... ve ...’ın davacı sıfatıyla davada yer aldıkları İhsan’ın diğer mirasçılarından ..., ..., ...ve ...’in ise davada yer almadıkları saptanmıştır. Dava, sadece muris İsa’nın oğlu İhsan’ın mirasçılarına karşı açılmıştır. İhsan’ın mirasçıları ise az yukarıda açıklandığı gibi sadece taşınmazın güney kısmında bulunan krokide B harfiyle gösterilen 21.990,88 m2’lik kısmı kullandıkları belirlenmiştir. Davalı ... ve çocuklarının kullandığı bu yerin miktarı esas alınarak ecrimisilin hesaplanması ve davacıların veraset ilamındaki payları gözetilerek davalı ve çocuklarının yaptığı müdahalenin önlenmesine karar verilmesi gerekirken dava dışı kalan mirasçı ...’ın kullandığı 18.953,88 m2’lik yerde gözetilerek hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Öte yandan, davacılar vekili dava dilekçesinde, açıkça 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ait olmak üzere 4 yıl için ecrimisil talebinde bulundukları halde uzman bilirkişi ziraat mühendisi tarafından 2007 yılı da katılmak suretiyle yine taşınmazın A+B si üzerinden hesapladığı ecrimisil gözetilerek ve fındığın her yıl aynı verimi verip vermeyeceği değerlendirilmeden (bu tür ürünler bazı yıllar yüksek bazı yıllar ise düşük rekolte vermektedir) yetersiz rapora dayanılarak hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.Kabul şekline göre istek dışına çıkılarak hüküm kurulmuş bulunması HUMK.nun 74,75 ve 76 maddelerine de aykırıdir.
Davalı ...’un kendi adına asaleten ve çocukları adına velayeten yaptığı temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 506,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 23.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.