17. Hukuk Dairesi 2016/5896 E. , 2018/9873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar davacı vekili, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ..."ın 01.02.2009 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazası nedeni ile üçüncü kişilere yapılan ödemelerin rücuen tahsili için 26/10/2009 tarihinde 11. İcra Müdürlüğü"nün 2009/1723, 2009/1736 ve 2009/1737 sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun yapılan icra takiplerine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durmasını sağladığını, ... Asliye Ticaret Mahkemesinde 2009/903 esas 2012/204 karar sayılı dosyası ile 25/12/2009 tarihinde itirazın iptali davası açıldığını ve 10/04/2012 tarihinde davalının itirazlarının iptaline karar verildiğini, 20/06/2012 tarihinde kararın kesinleştiğini, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile hükmedilen yargılama giderleri ile vekalet ücreti için de ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/2746 sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi yapıldığı bu dosya için de herhangi bir ödeme gerçekleşmediğini, alacağın tahsil edilemediğini, ... adına kayıtlı taşınmazların muvazaalı olarak diğer davalılara devredildiğini öğrendiklerini ancak devir tarihinden itibaren 5 yıllık süre dolduğundan genel hükümlere dayanarak muvazaa nedeni ile tapu iptal ve tescil talep ettiklerini beyanla ... ada 5 parselde bulunan taşınmazın satışı ile ilgili tapu kaydının iptali ile borçlu ... adına tescili yapılmadan, 11. İcra Müdürlüğü"nün ...,...,... sayılı icra dosyaları üzerinden cebri icra yetkisi tanınmasına, ...
ilçesi ... ada 6 parselde bulunan taşınmazın satış tarihi olan 23/07/2010 daki rayiç değerinin yine satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ..."ın 01.02.2009 tarihinde trafik kazasına sebebiyet verdiği, 04.02.2009 tarihinde adına kayıtlı taşınmazları davalı ... Örnek"e satış sureti ile devrettiği, ... tarafından 27.02.2009 tarihinde ... "e satış sureti ile devir yapıldığı, davalılar ... ve ... "in satışa konu her iki taşınmazda 04.02.2009 tarihinden önce 1/2 oranında hisse sahibi olduğu, dolayısıyla davalıların birbirini tanıdığı, taşınmazların gerçek değeri ile satış bedelleri arasında aşırı oransızlık bulunduğu, satış işlemlerinin muvazaalı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davaya konu 5 parsel sayılı taşınmazda ..."a ait hissenin değerinin 112.000,00 TL olduğu ve davacının alacağını karşılamaya yetecek miktarda olduğu anlaşılmakla, 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı ... ve ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının diğer gerekçe ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır. (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK"nm 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.
Somut olayda; Mahkemece 5 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi yanında,... 6 parsel sayılı gayrimenkul yönünden de mahkemece davalı borçlunun aciz halinde olduğunun, davalıların birbirini tanıdığının anlaşılmasına, taşınmazların gerçek değeri ile satış bedelleri arasında aşırı oransızlık bulunduğunun ve satış işlemlerinin muvazaalı olduğunun anlaşılmasına ve dava konusu 6 parselin dava dışı 5. kişiye devredildiğinin anlaşılmasına ve 6 parsel yönünden davacının talebini tazminata döndürmesine göre, mahkemece davalı ... tarafından dava dışı 5. kişiye satım tarihindeki dava konusu gayrımenkulün 1/2 hissesinin değerinin belirlenmesi için ek bilirkişi raporu alınarak icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tazminata hükmedilmesi gerekirken dava konusu 6 parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.591,12 TL kalan harcın temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına, peşin
alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.