15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4719 Karar No: 2019/9423 Karar Tarihi: 03.10.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/4719 Esas 2019/9423 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/4719 E. , 2019/9423 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : CMK"nun 223/2-a maddesi uyarınca beraat
Özel belgede sahtecilik suçundan, sanığın beraatine ilişkin hüküm, sanık müdafisi tarafından vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü, Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21.maddesi ile 5271 sayılı CMK.nun 291.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8.maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK.nun 305 ila 326.maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK.nun 310.maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütlerin hasıl olması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/10/2015 gün ve 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi Anayasa Mahkemesi"nin 09/06/2016 tarihli kararına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle, sanık müdafisinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19/02/2013 tarih 2011/5.MD-137 Esas, 2013/58 Karar sayılı ilamında yer alan "...Diğer taraftan, aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında, müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat ettiği suç açısından da vekalet ücretine hükmedilmesine gerek yoktur." yönündeki kararı uyarınca; sanığın aynı dosyada dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmak suretiyle kesinleşmiş olması karşısında, sanık müdafisi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, beraat hükmü verilen özel belgede sahtecilik suçu yönünden sanığa avukatlık ücreti takdir edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafisinin vekalet ücreti ile sınırlı olarak yaptığı temyiz itirazının reddi ile hükmün ONANMASINA, 03/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.