
Esas No: 2017/1308
Karar No: 2017/7624
Karar Tarihi: 17.10.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1308 Esas 2017/7624 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine Dairemizin 22.03.2016 günlü 2015/9424 Esas, 2016/3463 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin mirasbırakanı ...’nin 24.04.1959 tarihinde vefat ettiğini beyan ederek mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 297/2’de “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almakta olup taleplerden her biri hakkında hüküm verilmesi gerekliliğine işaret edilmiştir.
Mirasçılık belgesi verilmesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 382’de çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmıştır.
Somut olayda, ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/284 Esas, 2015/106 Karar sayılı hükmü ile davanın kabulüne karar verilerek mirasbırakan ..."nin mirasçılık belgesi düzenlenmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 22.03.2016 günlü 2015/9424 Esas, 2016/3463 sayılı kararı ile hükmün, “Hasımsız açılması gereken çekişmesiz yargıya tabi bir davanın hasımlı açılması veya sonradan dahili dava yoluyla taraflı hale getirilmesi, ıslah yoluyla dahi mümkün değildir. Maliye Hâzinesi aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin bozma ilamına uyarak davalı Hazine aleyhine husumet nedeni ile usulden red kararı vermiş olması doğru ise de, HMK m. 382 ve 297/2 hükümleri gereğince, davacının mirasçılık durumunu gösteren bir mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru görülmemiştir. Bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.